Hanlar'ın Hanı, haşhaş satıcılarına yardım için altın tablet mi verdi? | Open Subtitles | الخان الأعظم يمنح اللوح الذهبي لتجار الخشخاش؟ |
Her zaman Hanlar'ın Hanı'nın, kendisi olması gerektiğine inandı, senin değil. | Open Subtitles | لقد كان دائماً يعتقد في أنه الأحق بلقب "الخان الأعظم". وليس أنت |
Bu doğru ta ki Kurultay, yeni Hanlar'ın Han'ını seçene kadar. | Open Subtitles | هذا حقيقيُ انتخاب كورلتاي إنتخبَ الخان القادم . |
Bu büyük huzursuzluk döneminde gösterdiğin bağlılık ışığında ve Hanlar Hanı'nın bana verdiği | Open Subtitles | نظراً إلى تفانيك في الخدمة خلال هذه الأوقات المشحونة بالاضطرابات, وبالسلطة التي منحني إياها "الخان الأعظم", |
Çıkacaksın ve onlara Hanlar Hanı'nın ben olacağımı söyleyeceksin. | Open Subtitles | تخرج إلى هناك, وتقول لهم إنني سأكون "الخان الأعظم" التالي. |
Kardeşimiz Mengü öldüğünde Moğolistan beni Hanlar'ın Han'ı seçti. | Open Subtitles | (عندما توفي أخانا، (مونجك منغوليا" اختارتني لأكون الخان الأعظم" |
Geleceğin Hanlar Hanı'nı kutluyoruz. | Open Subtitles | إننا نحتفل بمن سيخلف "الخان الأعظم". |
Oğlunu, büyük Hanlar Hanı'nın varisini doğurmak. | Open Subtitles | لإنجاب طفلك, ولي عهد "الخان الأعظم". |
Çok yaşa Hanlar'ın Han'ı. | Open Subtitles | يعيش الخان للخانِ! |
Hanlar Hanı olarak kalacaksın. | Open Subtitles | ستظل "الخان الأعظم". |
Hanlar Hanı'nın oğlu. | Open Subtitles | إنه ابن "الخان الاعظم". |
Gerçek Hanlar Hanı kim? | Open Subtitles | من هو "الخان" الشرعي؟ |
Sen hâlâ Hanlar Hanı'sın. | Open Subtitles | لا تزال"الخان الأعظم". |
Hanlar Hanı. | Open Subtitles | ..."الخان الأعظم". |