Diyordum ki... Hansen'ın hiç şansı olmamış. | Open Subtitles | اذن,كما كنت اقول و كأن فلويد هانسن لم يكن لديه فرصة |
Ayrıca, tam iki gece önce, Bay Hansen'ın eziyetli yaşamı... | Open Subtitles | أضف إلى هذا أن سيد هانسن بحياته البائسة |
Ayrıca, tam iki gece önce, Bay Hansen'ın eziyetli yaşamı... | Open Subtitles | أضف إلى هذا أن سيد هانسن بحياته البائسة |
Ayrıca Bay Hansen'ın kısmen düşük IQ'su yardımcı faktör olabilir mi? | Open Subtitles | ويمكن أن بسبب انخفاض ذكاء السيد (هانسن)نسبيا أن يكون عاملاً مساعداً؟ |
Hansen'ın tahmini ölüm saatinden bir saat sonra beni aradın. | Open Subtitles | التوقيت التقريبي لوفاة "هانسن" كان حوالي في منتصف الليل وانت اتصلت بي بعد ساعة |
Evet, Peter Hansen'ın numarasını alabilir miyim, lütfen? | Open Subtitles | نعم، أنا بحاجة إلى رقم (بيتر هانسن) من فضلك؟ |
Doktor Gallagher, Trey Hansen'ın IQ'su kaç? | Open Subtitles | دكتور (غالاغر) كيف تصف ذكاء(تراي هانسن)؟ |
Tabii sen sudakinin Trey Hansen'ın kanı olduğunu göz önüne getirmeyi bırakana kadar. | Open Subtitles | حتى تتوقف عن النظر إلى دم (تراي هانسن )في الماء |
Bay Hansen'ın avukatı olmadan burada bulunmamam gerekiyor. | Open Subtitles | لا يجب أن أكون هنا من دون (محامي السيد (هانسن |
Bir de Bay Hansen'ın günlüğünde saldırıyı detaylarıyla anlatan bir bölüm buldular. | Open Subtitles | وجدوا دفتر يومياته وقال(هانسن)في يوميات بوصف الهجوم بالتفصيل |
Doktor, testlere ve gözlemlere bağlı olarak Trey Hansen'ın şimdiki ve cinayet anındaki psikolojik durumunu nasıl açıklarsınız? | Open Subtitles | على أساس تجاربك وملاحظاتك ، أيها الدكتور كيف تصف حالة(تراي هانسن)النفسية من الآن وحتى الوقت الذي قتل فيه؟ |
Bay Hansen'ın avukatı olan Lynn senin yönlendirmenle makul bir iş çıkardı. | Open Subtitles | (لين)، كمحامية للسيد (هانسن) لديها عمل لائق على إعادة التوجيه |
Herkes Hansen'ın ölümünden sonra çok pişman oldu. | Open Subtitles | (وكان الجميع نادمين جدا بعد أن مات (هانسن |
Hansen'ın işine bakarsak, ona kin besleyebilecek yüzlerce insan buluruz. | Open Subtitles | حسب عمل (هانسن)، فلدينا المئات من الأشخاص، الذي قد يكنون الضغينة |
Hansen'ın peşine düşenlerin kim olduğunu bir tek o biliyor. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذي يعرف من" "(يُريد القضاء على (هانسن |
Hansen'ın işini göz önünde tutarsak, ona kin tutabilecek yüzlerce insan var. | Open Subtitles | حسب عمل (هانسن)، فلدينا المئات من الأشخاص، الذي قد يكنون الضغينة |
Hansen'ın bu aralar mahkum etmeye çalıştığı adam. | Open Subtitles | {\pos(192,185)}الشخص الذي تقاضيه (حالياً، (هانسن |
Hansen'ın peşindekilerin kim olduğunu sadece o biliyor. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذي يعرف من" "(يُريد القضاء على (هانسن |
Mary Hansen'ın partisinde biraz garip davranmış da. | Open Subtitles | على ما يبدو، فقد تصرّف بغرابة في حفل عشاء (ماري هانسن) بالليلة السابقة. |
Mary Hansen'ın Donner Boyacılık'la bir ilgisi var mı? | Open Subtitles | ألدى (ماري هانسن) أيّ صلة بـ"دهانات (دونر)؟ |