Tek bir Hapşırık ve iki kişi beni sahada taşımak zorunda kaldı. | Open Subtitles | عطسة واحدة , و اضطر رجلين ان يساعدانى بالخروج من الملعب |
45 beygir gücünde, ABS'li ve Bay Hapşırık 3D'nin resmi arabası. | Open Subtitles | إنها بقوة 45 حصاناً وتمتلك فرامل مانعة للإنزلاق إنها سيارة السيد عطسة الرسمية ذات الأبعاد الثلاثية |
Doktor Hapşırık bir çizgi film karakteri. | Open Subtitles | الدكتور العطاس هو شخصية كارتونية |
Hapşırık, Utangaç, Uykucu, | Open Subtitles | كثير العطاس , الخجول النعسان |
Bilirsiniz, Hapşırık ve eğlence, böyle şeyler. | Open Subtitles | العطس والمضادات الحيوية أشياء من هذا القبيل |
Bu şimdiye kadar duyduğum en üzücü Hapşırık hikayesi. | Open Subtitles | هذا أحزن العطس القصة لقد سمعت من أي وقت مضى. كيف حال والدك كان من خلال كل هذا ؟ |
Mesele o Japon şiirleri. Adı Hapşırık gibi olanlar. | Open Subtitles | مثل تلك الأشعار اليابانية والتي يبدو اسمها وكأن أحد عطس |
Gerçekten insanlara Hapşırık servisi yapıyor musun? | Open Subtitles | هَلْ حقاً تَخْدمُين الناسَ بالعطس احيانا ؟ |
Kornasını çaldığınızda Hapşırık sesi çıkartıyor. | Open Subtitles | عندما تضرب على بوق السيارة يخرج صوت عطسة |
60 yaş altı kategorisinde bölgesel yapboz şampiyonuydum. O tuhaf Hapşırık. | Open Subtitles | كنت بطل مسابقة الأحاجي المحلية في فئة تحت الـ60. إنها عطسة غريبة. |
Hapşırık kurşunuydu. Tam suratıma yedim. | Open Subtitles | كنت رصاصة عطسة مباشرة على الوجه |
Trafik kazası, kafaya bir darbe, hatta bir Hapşırık, eğer bu kurşun parçalarını yarım milimetre bile... hareket ettirecek olursa... | Open Subtitles | حادثة سيارة , ضربة على الرأس او حتى عطسة... اية حركة بسيطة ولو نصف مليمتر ستكون بحالة سيئة |
Yani, bir Hapşırık, pozisyonunu ele vermez mi? | Open Subtitles | أقصد، ألاّ يعيّ العطاس مركزك؟ |
Hapşırık maskesinden daha pis bir şey düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | أتجد كلمة أقذر من " الحارس العطاس " ؟ |
Evet, Hapşırık. | Open Subtitles | مثل.. نعم ، العطاس |
"Hapşırık" Çeviren: zagato | Open Subtitles | "العطاس" ترجمة : |
Sonra da bir restoranın salata bölümünde "Hapşırık güvenlikçisi" olmuştum. | Open Subtitles | وعملت كحارس العطس لعتبة مطبخ المطعم |
Ben Hapşırık önleyici camım. | Open Subtitles | -أنا حارس العطس |
Bu sikik bir Hapşırık." | Open Subtitles | كانت مجرد العطس." |
Soğuk algınlığına bağlı şiddetli bir Hapşırık, tat alma bozukluğunu da açıklar. | Open Subtitles | وقد عطس كثيراً نتيجة الزكام ممّا أثّر على حاسة الذوق لديه |
Öksürük, Hapşırık. | Open Subtitles | سعال، عطس |
Ben 10.000 kız içinden seçim yapmak için yırtınıyorum, sen de Hapşırık uzmanı, sinir hastası bir kızılı seçiyorsun. | Open Subtitles | لقد أرهقت نفسي بالبحث خلال ... مئة ألف فتاة وبعيداً عن المئة ألف تختار حمراء الشعر العصبية الصاخبة المشهورة بالعطس |