ويكيبيديا

    "hapise" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السجن
        
    • للسجن
        
    • بالسجن
        
    • سُجن
        
    • تُسجن
        
    • السجنّ
        
    Yaptığından dolayı hapise girmeliydin. Ama herhalde iyi bir yalancısın. Open Subtitles من المفترض ان تكون في السجن الان، ولكنك كاذب ممتاز
    Eğer polislere haber verirsem ve bu işin arkasında onun olduğunu öğrenirlerse millet onu benim hapise yolladığımı düşünecek. Open Subtitles لو أننى اتصلتُ بالشرطة واكتشفوا أنها هى التى وراء كل ذلك فسيقول الناس أننى الشخص الذى أرسلها إلى السجن
    Tüm bildiğim saçma bir savaşa gitmektense hapise girmeyi tercih ederim. Open Subtitles كل ما يمكنني قوله أنني افضل السجن بدلا من هذه الحرب
    Kanlı bir manyak sokaklarda koşturup insanlara zarar verirse genelde hapise girer. Open Subtitles الممسوسة الدموية تجري في الشوارع مثلا عندما تصيب الناس عادة تذهب للسجن
    Sen de hapise gireceksin. Abimi büyük bir arı yiyip, beni dövmenden sonra onlara anlatacağım. Open Subtitles ستذهبين للسجن أيضاً ، سأخبرهم بعد أن تأكل النحلة الكبيرة أخي ، أنك صفعتيني
    hapise gidiyorum, ve sen bana ödev mi veriyorsun ? Open Subtitles أنــا ذاهبة إلى السجن ، وأنتِ تعطيني واجب منـــزلي ؟
    Onların büyük mankeni Miami'de yer altında köpek dövüşü arenası işletmekten hapise gönderildi. Open Subtitles عارضهم الأول اُرسل إلى السجن بسبب إدراته حلبة كلاب تحت الأرض في ميامي
    Kendisini kral naipliğine getirip, onları hapise attı. TED ثم أعطى لنفسه الوصاية على العرش و زج بالأولاد في السجن.
    Ve üç çocukla bitiverdim, Houston, Myesha ve Dominic, Dominic dört aylıktı ben hapise girdiğimde. TED و أنتهيت بثلاثة اطفال, هوستن, مايشا, ودومينيك الذي كان عمره اربعة اشهر عندما دخلت السجن
    Yani, örneğin, hiçbirimiz muhtemelen hapise girmek istemez, ama hepimiz düşünüyoruz ki bazı insanlar hapise girmeli. TED حسنا. أعني ، على سبيل المثال لا أحد يريد أن يذهب إلى السجن لكننا نؤمن أن هناك بعض الناس الذين يجب أن يذهبوا إلى السجن.
    Ve sonra zavallı kahramanlarımız hapise gittiler, ikisi yani. Open Subtitles وبعدها دخل أبطالنا الثلاثة السجن أو أثنان منهم
    Kaydığını söyle ve derdimiz bitsin. hapise girmezsin. Open Subtitles قل أنك تزحلقت و لن نتعرض لمتاعب لن تذهب إلى السجن
    Sizin dışarıda benim için çalıştığınızı bilirsem hapise seve seve gidebilirim. Open Subtitles ويمكننى الذهاب الى السجن سعيدا لو علمت انك بالخارج تعمل من اجلى.
    Oturun! hapise geri dönemem. Ben dersimi çoktan aldım. Open Subtitles لا اريد العودة الي السجن لقد تعلمت الدرس بالفعل
    Polis! Polis! Eğer yapacağım en son şey bile olsa... hapise girdiğinizi göreceğim. Open Subtitles الشرطة، الشرطة سأعمل على دخولكما السجن من أجل هذا
    Sen hapise düşünce Berfo altınlarına el koydu sonra Keje'nin babasına gitti. Open Subtitles مباشرة بعد ذهابك للسجن بارفو أخذ ذهبك أيضاً. ومن ثم ذهب إلى والد كاجا
    Pazartesi günü Dijon'da olmazsam tekrar hapise gönderileceğim. Open Subtitles على الذهاب لديجون لتسجيل حضورى وإلا سيعيدوننى للسجن
    Şimdi halimize bak, hapise gireceğimizi düşünüyoruz. Open Subtitles الآن أنظر إلينا، نحن خائفون من الذهاب للسجن
    Gizli dosyaları verirsem, hapise giderim. Open Subtitles اذا تجاهلت سريه المستندات سوف اذهب للسجن
    Erkek arkadaşının babasını kim öldürdüyse ve onu hapise gönderdiyse bu duvarda. Open Subtitles الشخص الذي وضع صديقك بالسجن و قتل والده هو على هذا الحائط
    Kimseyi yüzüstü bırakmıyor. Unuttuysan söyleyeyim Mike hapise girdi. Open Subtitles لم يترك أحداً وحيداً وفي حال نسيت، لقد سُجن
    Çünkü bildiklerimize göre o, ya hapise girecek ya da daha kötü. Open Subtitles لأنها وفقاً لمعلوماتنا سوف تُسجن أو أسوأ
    Bu yaşadıklarımdan dolayı onu hapise tıkmanızı çok isterdim. Open Subtitles أنا أَحبُّ رُؤيته إدخلْ السجنّ لبقية حياته، لَكنَّك لا تَدْخلُ السجنّ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد