ويكيبيديا

    "harçlık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مصروف
        
    • مصروفاً
        
    • علاوة
        
    • المصروف
        
    • علاوتي
        
    Ajan Broyles size haftalık 200 dolar harçlık verileceğini söyledi. Open Subtitles أنه صرح لك بــ 200 دولار مصروف إسبوعي 200دولار ؟
    Ona ne istiyorsa ver-- fazla harçlık, yeni bir bisiklet-- Open Subtitles آسف أعطيه اي شي يريد مصروف اكثر ، دراجة جديدة
    Ekstra harçlık için değil mi? Open Subtitles القليل من التغيير فى مصروف الجيب, أليس كذلك؟
    Bütün arkadaşlarım benden daha fazla harçlık alıyor. Open Subtitles جميع أصدقائي يأخذون مصروفاً أكثر مما أخذ
    Aynı zamanda bana, haftada 25 dolar harçlık ve limitsiz metro kartı veriyor. Open Subtitles وهي أيضاً تعطيني مصروفاً قدره 25 دولاراً في الشهر إضافة إلى بطاقة مترو لا تنفد
    Şu andan itibaren, aylık harçlık alacaksın. Open Subtitles من الآن فصاعداً سوف يتم منحكِ علاوة شهريّة
    Genelde babalar çocuklarına harçlık verir. Evet. Open Subtitles تقليدياً الأب يعطي الأبن المصروف
    Burada işimiz bitmedi. Bazı sınırlar koyuyorum. Artık harçlık yok. Open Subtitles نحن لم ننتهي من نقاشنا ، سأضع بعض الحدود لا مصروف بعد اليوم.
    Bu da, bu hafta sana harçlık yok demek. Open Subtitles هذا يعني لا .مصروف لكي هذا الأسبوع
    Yarından itibaren okul yok, harçlık yok. Open Subtitles ، من غداً، لا مدرسة . ولا مصروف
    Giysilere ihtiyacı olacak. Haftalık harçlık vermek gerekecek. Open Subtitles سيحتاج إلي ملابس, و مصروف اسبوعي
    Zaten her yaptığın şeyi ödüyorum... ..niye bir de harçlık vereyim? Open Subtitles ! ثمّ تطلب مني مصروف جيب ؟ بعد أن أدفع ثمن كل ما تحتاجه في حياتك
    harçlık alan kimi tanıyorsun? Open Subtitles هل تعرف شخصاً يعطيه والده مصروف جيب ؟
    Ondan harçlık iste. Open Subtitles إذن لم لا تسأله هو أن يعطيك مصروف جيب
    Ama ben çocukken, bir defasında daha fazla harçlık istedim, babam delirdi. Open Subtitles لكن حينما كنتُ طفلاً، المرة الوحيدة التي طلبتُ بها مصروفاً أكثر، جن جنون والدي حينها
    Çok az harçlık alan çocuklar içindir. Open Subtitles هذه للأطفال الذين يأخذون مصروفاً ضئيلاً
    Ona, yüklü miktarda harçlık veriyorum. Open Subtitles أعني، إنّي أعطيها مصروفاً كبيراً.
    Sen zilyoner gibi bir şeysin, ben ise harçlık bile alamıyorum. Open Subtitles أنت مثل، شخص فاحش الثراء أو شيء من هذا القبيل، وأنا لا أحصل على علاوة حتّى.
    İlk kural bana her hafta harçlık vereceksin. Open Subtitles حسناً، القاعدةالأولىهى... . أنه عليك أن تعطينى علاوة كل أسبوع
    İş yoksa harçlık da yok. Open Subtitles حسناً، طالما لا عمل، فلا علاوة
    Sana biraz harçlık vereyim. Open Subtitles هاك بعض المصروف.
    Benim harçlık olayını bir daha gözden geçirsek iyi olacak. Open Subtitles سيتوجب علينا الكلام عن علاوتي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد