Yani, Harcourt, bunun gerçek bir iş olduğunu görmek isteyecektir. | Open Subtitles | الملاعب الصلبة نريد فقط أن نرى الإمكانيات التجارية. |
Harcourt diğer olasılıklara bakıp yılsonunda bir karar verecek. | Open Subtitles | الملاعب الصلبة تبحث في احتمالات أخرى لاتخاذ قرار بحلول نهاية العام. |
Projeyi Harcourt'a sunmadan önce irtikap etmek için ne kadar istekli olduklarını görmek istiyoruz. | Open Subtitles | قبل تقديمه الملاعب الصلبة المقترح النهائي. |
Harcourt'un ikna olmasını sağlayacaklardır. | Open Subtitles | وأعتقد أن هذا سيقنع الملاعب الصلبة في الالتزام بذلك. |
Üzgünüm, Kate. Harcourt planı değiştirdi. Yarın bir sunum istiyor. | Open Subtitles | آسف , تغيرت كيت , الملاعب الصلبة زمن العرض. |
Yani, Harcourt yarından sonraki gün bir haftalığına Hong Kong'a gidecekmiş. | Open Subtitles | وقد الملاعب الصلبة للذهاب هونغ كونغ بعد غد. |
Evet ama şimdi Harcourt'la yemeğe Jack gidiyor ve tatlıda fikrin Jack'in olduğuna bahse girebilirsin. | Open Subtitles | لكن الآن وسوف يكون جاك غداء الملاعب الصلبة وتأكد من أن للحلوى هذه الفكرة هو كل من جاك. |
Olay şu ki, Harcourt emeklilik işinden nefret ediyor. | Open Subtitles | الملاعب الصلبة يكره الأعمال التقاعد |
Güzel bir odayı hak ettin ve Harcourt fikrini değiştirecek herhangi bir şans varsa o da senin sunumundur. | Open Subtitles | انكم تستحقون غرفة لطيفة , أو إذا لدينا فرصة للالملاعب الصلبة وسيتم بالمناسبة... |
Harcourt sadece pilot bir programa finansman sağlayacak ama bunu çok nadir yapar... | Open Subtitles | فعلنا؟ صندوق الملاعب الصلبة فقط مشروع التجريبية. ولكن هذا نادرا ما يفعل... |