Günlük nesneler genleştiğinde daha fazla uzaya doğru hareket eder. | TED | عادةً عندما تتوسع الأجسام تتحرك من مكانها لتغطي مكانًا أكبر. |
Minik kafeslerden oluşmamış bir evrende, parçacıklar her yöne istediği şekilde hareket eder. | Open Subtitles | في كونٍ لايملك بُنية شبكية أساسية تتحرك الجسيمات بنفس الطريقة في جميع الاتجاهات |
Ve süperiletken diski rayların üstüne koyduğum zaman, serbestçe hareket eder. | TED | و عندما أضع القرص الفائق الموصلية فوق هذه السكة، فإنها تتحرك بحريةٍ. |
Roman sonraki nesiller boyunca ilerlemesine rağmen zaman neredeyse döngüsel bir şekilde hareket eder. | TED | على الرغم من أن أحداث الرواية تتقدم للأمام خلال الأجيال المتتالية، إلا أن الوقت يتحرك بطريقة دائرية تقريبًا. |
Yılanlar çok sıcakkanlıdır, özellikle de dişi olanlar. Hepsi birlikte hareket eder.. | Open Subtitles | الثعابين تتصف بالحنان لاسيما الأفاعي إنهم دائماً ما يتحركون معاً |
Mizah, dilin diğer türlerinden bağımsız bir şekilde hareket eder. | TED | الخطاب الكوميدي ينتقل على موجة مميزة عكس الأشكال الأخرى للغة. |
Latin Amerika Diktatörleri yalnız mı hareket eder sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن الطّغاة في (أمريكا اللاتينية) يحكمون باستقلالية؟ |
Elektronlar kabloda balın yayılması hızında hareket eder diyorlar. | TED | تتحرك الالكترونات عشوائياً بالسلك, وبسرعة صب العسل تقريباً كما يقولون. |
Biyonik uzuvlarım nasıl et ve kemik gibi hareket eder? | TED | كيف تتحرك أطرافي الإلكترونية مثل اللحم والعظم؟ |
Midenizde olduğunda, hareket eder, düşünür, eğilir, bir şeyler yapar. | TED | وعندما تكون بداخل معدتكم، تتحرك وتفكر وتلتوي وتنحني، إنها تفعل شيئا. |
Bilgisayarda, farenizi oynattığınızda, bu ok hareket eder. | TED | في الكمبيوتر عندما تحرك الفأرة، فانها تتحرك معك في شاشة الكمبيوتر |
Balerin müzikle mükemmel bir uyum içinde hareket eder, hatta kemanların titremesini zarif bir Fransız dansı ile taklit eder. | TED | تتحرك راقصة الباليه بانسجامٍ تام مع الموسيقا، حتى أنها تحاكي أنغام الكمان بتمايل رشيق. |
Işık, hava veya boşlukta yol alırken içindeki tüm renkler aynı hızla hareket eder. | Open Subtitles | عندما ينتقل الضوء خلال الهواء أو الفضاء تتحرك كل ألوانه بنفس السرعة |
İlginç olan herkesin sınırı farklıdır. Bazen de hareket eder. | Open Subtitles | ولكن ما يثير اهتمامك أنها مختلفة عن بعضها وقد تتحرك لدى البعض |
Kuyruklu yıldızlar, Neptün gezegeninin ötesindeki Kuiper Kuşağının içinde, Oort Bulutu'nda hareket eder. | Open Subtitles | المذنبات تتحرك في سحابة أورت والتى تقع في حزام كويبر .. |
Bu elmalar yeryüzü tarafından çekilir ve siz göremeseniz bile dünya çok az bir miktarda elmaya doğru hareket eder. | Open Subtitles | التفاحات منجذبة للأرض وبرغم أنك لا ترى ذلك فالأرض تتحرك بمقدار ضئيل للغايه . لأعلى تجاه التفاحات |
Ancak saniyede sadece birkaç santimetre hareket eder. | TED | إلا أنه لا يتحرك إلا بضعة سنتيمترات في الثانية. |
Bu grup hayvandır. Bir hayvan gibi hareket eder, bir hayvan gibi düşünür. | Open Subtitles | الفرد فيهم حيوان ، يتحرك مثله ، ويفكر مثله |
Birçok erkek ödlek olduğu için kalabalıkla hareket eder, bu başarı anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعنى العمل البطولى حيث أن معظم الرجال جبناء و يتحركون مع الجبناء, |
Ben hâlâ anlamadım. Zombiler ağır hareket eder. | Open Subtitles | لازلت لم أفهم , الزومبي لا يتحركون بشكل جيد |
Son olarak şunu söylememe izin verin; ses tüm yönlerde hareket eder ve fikirler de. | TED | ودعوني أختم بقول أنّ الصّوت ينتقل في كلّ الاتّجاهات، وكذلك تفعل الأفكار. |
Bunun için dış sesiniz havada hareket eder, bu esnada iç sesiniz de kemiklerinizde yol alır. | TED | وصوتك الظاهري ينتقل عبر الهواء بينما ينتقل صوتك الداخلي عبر عظامك. |
Latin Amerika Diktatörleri yalnız mı hareket eder sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن الطّغاة في (أمريكا اللاتينية) يحكمون باستقلالية؟ |
Biri hareket eder ya da bir sey soylerse cocugun diger gozunu de cikartip babasina yedirin. | Open Subtitles | أنت. إن تحرّك أحد أو اعترض بكلمة انتزعوا عين الغلام الباقية وزجّوا بها في حلق أبيه. |