Çocukken, hareket ediyorlar mı diye bütün gece onları izlerdim. | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة كنت أسهر الليل أراقبهم لعلهم يتحركون |
Öğleden sonra çeşitli yerlerdeki insanlar arama yapıyorlar ve hareket ediyorlar. | TED | هنا في وقت مبكر بعد الظهيرة ، الناس متواجدون هنا و هناك يتكلمون بهواتفهم الخلوية و يتحركون. |
Bağışıklık sisteminden bir hücreye böyle bakarsanız, aslında onlar bir yere hareket ediyorlar. | TED | فإذا نظرت إلى الخلية هكذا من جهاز المناعة فهم في الحقيقة يتحركون في كل اتجاه. |
Ancak içlerindeki gökadalar aslında aşırı yüksek süratlerde hareket ediyorlar. | TED | ولكن في الحقيقة فإن هذه المجرات تتحرك بسرعة هائلة جدا. |
Grup olarak hareket ediyorlar. Bu da demek oluyor ki grup olarak düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعملون في مجموعات، ما يعني تفكيرهم كمجموعة |
- 5 farklı obje ve belli bir düzende hareket ediyorlar. | Open Subtitles | خمسة أجسام منفصلة تتحرّك في تشكيل مُحدد. |
Bunu anlamıyorum. Sanki bir suçluymuşum gibi hareket ediyorlar. | Open Subtitles | انا لا افهم هذا انهم يتصرفون كأنني مجرم |
Orijinal kurguyu taklit ettikleri duygusu ile hareket ediyorlar. | TED | إنهم يتصرفون في المقطع بمعنى انهم يقلدون المزج الأصلي. |
Japonlar, Fransız Çinhindi'ni işgal etmek üzere güneye hareket ediyorlar. | Open Subtitles | اليابانيون يتحركون جنوباً . لإحتلال الهند الصينية |
Ama ormandaki diğer yaratıklar gibi sessizce hareket ediyorlar. | Open Subtitles | لكنهم يتحركون بخفة مثلما تتحرك مخلوقات الغابة |
hareket ediyorlar, konuşuyorlar. İçlerinde alıcı ve verici var. | Open Subtitles | إنهم يتحركون يتكلمون ينامون ولديهم موجتي لاسلكي |
hareket ediyorlar. Hedefi daha tam olarak belirleyemedim. | Open Subtitles | إنهم يتحركون مجدداً لكن لا يمكنني تحديد وجهتهم بعد |
Fakat neden bu kadar yavaş hareket ediyorlar? | Open Subtitles | لكن لماذا يتحركون ببطء شديد بحق الجحيم ؟ |
Ajanlar her yönden hareket ediyorlar; sayıca bize üstün olucaklar. | Open Subtitles | إن العملاء يتحركون من جميع الاتجاهات سيفوقونا عدداً |
Eğer sinyal alsak bile o kadar hızlı hareket ediyorlar ki yerlerini belirleyemeyiz bile. | Open Subtitles | و اذا وجدنا اشارة على الشاشة يتحركون بسرعة فلا نستطيع تحديد مكانهم |
Dur, hareket ediyorlar. Tekrar iletişime geçmem gerekiyor. | Open Subtitles | انتظر لحظة، إنهم يتحركون أحتاج للعودة إلى الاتصال |
Hala hareket ediyorlar. İşte çıkıyor. Düşünsenize hala 20' li yaşlarımızda olsaydık şu an ne yapıyor olurduk. | Open Subtitles | مازالو يتحركون اتخيل ماذا يمكن أن نفعل الآن إذا كنا مانزل بـ العشرينات |
Sadece şu an siz Glenn Gould'un piyano çalan vücudu içindesiniz ve parmaklarınız kararları veriyor gibi hissediyorsunuz ve bütün süreç boyunca hareket ediyorlar. | TED | عدا أنك داخل جسد جلين جولد و تقوم بالعزف, و تشعر و كأن أصابعك هى التى تتحرك من تلقاء نفسها خلال عملية العزف كلها. |
Hedef ve dört Hummer 17. otoyolun güneyine doğru hareket ediyorlar. | Open Subtitles | الهدف معه أربعة سيارات همفي تتحرك جنوبا عبر الطريق السريع 17 |
Sürekli birlikte hareket ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعملون سوياً باستمرار |
...çünkü tüm bileşenleri çok yüksek hızlarda hareket ediyorlar. | Open Subtitles | لأن كافة المكوّنات تتحرّك بسرعاتٍ عالية |
Insanların isteklerine karşı hareket ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يتصرفون ضد رغبات الشعب |