Bu şey, biri elle kontrol etmediği sürece hareket etmiyor. | Open Subtitles | هذا الشيء لا يتحرك من دون شخص تشغيل عناصر التحكم يدويا. |
Bir şey hareket etmiyor. Bir şey hareket etmezken, neyin hareketsiz olduğunu nasıl anlayacağız. | Open Subtitles | شئ ما لا يتحرك كيف ستلاحظينه إن أوقفتِ الصورة؟ |
Bir şey hareket etmiyor. Bir şey hareket etmezken, neyin hareketsiz olduğunu nasıl anlayacağız. | Open Subtitles | شئ ما لا يتحرك كيف ستلاحظينه إن أوقفتِ الصورة؟ |
İçeride biri varsa bile pek hareket etmiyor. | Open Subtitles | إن كان ثمّة واحد بالداخل فإنّه لا يتحرّك كثيرًا |
Ağızlarımız hareket etmiyor ama ne düşündüğümüzü duyabiliyoruz. | Open Subtitles | أفواهنا لا تتحرّك لكنّنا يمكننا أن نسمع ما نفكر به |
- hareket etmiyor. - Evet, ediyor. Hareket ediyor. | Open Subtitles | ـ انه لايتحرك ـ نعم انها تتحرك انها تتحرك |
Sonuç olarak, doğumdan sonra hırsız kamyonla kaçmaya çalışıyor; fakat araç hareket etmiyor. | Open Subtitles | ،لذا، بعد الولادات في المستودع ،حاول الجاني القيادة بعيداً ،لكن العربة لم تتحرك |
Canım, hareket etmiyor. İyi mi ki? | Open Subtitles | عزيزي ، إنّه لا يتحرك هل هو على ما يرام ؟ |
Ama yavru hareket etmiyor. Yavrunun nefes almasıyla rahatlıyor. Sadece bir kaç saat önce doğduğundan kampa kadar yürümesi için çok güç. | Open Subtitles | ولكن العجل لا يتحرك راحةكبيرةبالنسبةله، العجل يتنفس. بعمرساعاتقليلةفقط ، فالعجل ضعيفٌ جداً للعودة الى المُخيم. |
Büyükbaba, Jimbo hareket etmiyor.Geri çekilin! Üstün savaş bilgilerimle geldim. | Open Subtitles | ـ جدي، جيمبو لا يتحرك ـ تنحوا، عندي بعض التدريب العسكري |
- Hiç hareket etmiyor. - Niçin hareket etmiyor? | Open Subtitles | انه لا يتحرك بالمرة لماذا لا يتحرك ؟ |
Çok özür dilerim,memur Clouseau. Sandalyem hareket etmiyor. | Open Subtitles | أنا آسف سيد كلوزو كرسيي لا يتحرك |
hareket etmiyor. Çok şiddetli bir darbeydi gerçekten. | Open Subtitles | و إنه لا يتحرك ذالك كان ضربا مبالغا |
Kapıya bakıyor ama hareket etmiyor. | Open Subtitles | إنه ينظر إلى الباب ولكن لا يتحرك |
Crassus diğer yüzleştiklerimiz gibi hareket etmiyor. Bize karşı kullanma gayesiyle taktiklerimizi benimsiyor. | Open Subtitles | (كراسوس) لا يتحرك كبقية من واجهناهم إنه يتبنى استراتيجيتنا محاولة منه مواجهتنا بها |
hareket etmiyor! | Open Subtitles | إنّه فقط لا يتحرّك يا رجل |
hareket etmiyor! | Open Subtitles | كاتي انها لا تتحرّك |
Sadece bana mı öyle geliyor yoksa o gerçekten sis gibi hareket etmiyor mu? | Open Subtitles | هــل هذا أنا, أم أن الضباب لايتحرك هكذا إطلاقاَ؟ |
Varmış olmalıyız. Kamyon epeydir hareket etmiyor. | Open Subtitles | حسناً ، لابد أننا في الداخل لم تتحرك الشاحنة منذ مدة |
Nick, ağzında başka bir şey daha var ve hareket etmiyor. | Open Subtitles | نيك، هناك شيء ما عدا ذلك في فَمِّه، وهو لا يَتحرّكُ. |
Baksana. Hava hareket etmiyor. | Open Subtitles | لا يمكن ان تقولي للهواء ان يتوقف عن الحركة |
Güç yatay hareket etmiyor sadece milletten millete geçmiyor. | TED | بسبب أن السلطة لا تتحرك فقط جانبيا من أمة إلى أمة. |
Şu adam hiç hareket etmiyor. | Open Subtitles | ذلك الرجل لا يحرّك ساكناً. |
hareket etmiyor. | Open Subtitles | إنّها لم تعد تتحرّك |
Polisler hareket etmiyor. Sanki korkunç bir heykelmiş gibi orada duruyorlar. | Open Subtitles | الشرطة لا يتحركون إنهم متجمدون هناك كالتماثيل اللعينة |