Vücudunuzu hareket ettirmek anında beyniniz için uzun süreli ve koruyucu faydalar barındırıyor. | TED | وهو أنّ تحريك جسدك ببساطة، له فائدة فورية، طويلة الأمد ودارئة لدماغك. |
Hekimin elini sürdüğü tek iş fareyi hareket ettirmek. | TED | والعمل اليدوى الوحيد الذي يقوم به الطبيب هنا هو تحريك الماوس. |
Fakat petrol emicileri rüzgarın, yüzey akıntısının ve rüzgarın tersine hareket ettirmek son derece zordur. | TED | لكن من الصعب جدا تحريك ممتص النفط عكس الرياح وتيارات السطح والأمواج. |
Ve tekrar fark ettim ki -yine geçmişi düşünerek- Fark ettim ki hemen hemen aynı şeyi yapıyordum, koyunları hareket ettirmek | TED | وأدركت مجددا وأنا أنظر إلى ما قمت به أني الآن أقوم بنفس الشيء وهو تحريك الخرفان |
Sanki, sol tarafını hareket ettirmek istiyor ancak, sol kolunu ve sol bacağını hareket ettirmesi için gerekli olan uyarıcıları iletemiyordu. | TED | الأمر مثل، أنه يريد تحريك الجزء الأيسر لجسمه، لكنه لا يستطيع تمرير الأمر المناسب لتحريك يده اليسرى ورجله اليسرى. |
Rayları döşemek ve tekneyi hareket ettirmek için ne lazım? | Open Subtitles | ما الذي تحتاجه لتمهيد الطريق و تحريك القارب؟ |
Beş tonluk metali hareket ettirmek pizza sipariş etmeye benzemez. | Open Subtitles | تحريك خمس أطنان من المعدن عبر الفضاء ليس مثل طلب بيتزا |
Eğer hayaletlerin bunları yapabildiğini söylüyorsan, eşyaları hareket ettirmek gibi, eğer zihin kontrolü yapıyorlarsa, ortadan kayboluyorlarsa, tekrar ortaya çıkıyorlarsa, neden kendi kendilerine ışıktan geçip gidemiyorlar, ve böylece bizde burada bitirmiş olmaz mıydık? | Open Subtitles | انظري، إذا كنت تقولين لي أن الأشباح يمكنها تحريك الأشياء ولهم سيطرة عقلية ويمكنهم الإختفاء والظهور فلماذا لا يمكنهم العبور بأنفسهم إلى الضوء ونكون قد انتهينا هنا، صح؟ |
Arabayi hareket ettirmek için birisi lazim. | Open Subtitles | أريد شخصا ليساعدنا في تحريك السيارة |
Bunu biraz daha ileriye taşıyarak, maymunları bir beyin ağında, zihinsel iş birliği, aslında beyin aktivitelerini bağışlamalarını ve size daha önce gösterdiğim sanal kolu hareket ettirmek için birleştirmelerini sağladık. Burada, ilk kez iki maymunun, sanal kolu hareket ettirmek için beyinlerini birleştirdiğini, beyinlerini mükemmel şekilde senkronize ettiğini görüyorsunuz. | TED | أخذنا هذا إلى مستوى أعلى بقليل من خلال جعل القردة تتعاون عقليًّا في شبكة دماغية للتبرع بنشاطها العقلي ودمجه معًا من أجل تحريك الذراع الافتراضية التي عرضتها لك مسبقًا. وما ترونه هنا هي المرة الأولى التي يربط فيها قردان دماغيهما، يزامنان دماغيهما مزامنةً متقنة لتحريك هذه الذراع الافتراضية. |
- Geçidi hareket ettirmek onu kapatmayacaktır. | Open Subtitles | تحريك البوابة لن يغلقها |
Elimi hareket ettirmek istedim. | Open Subtitles | أردت تحريك يدي. |
Ama ben onun atını yakaladım. Ve o filini hareket ettirmek üzere, Ryan Fletcher. | Open Subtitles | وقد أمسكتُ لتويّ، بحصانها، وهي على وشك تحريك فيلها، (راين فليتشر) |
Kalçalarınızı Nep'le hareket ettirmek yerine ... | Open Subtitles | بدل من تحريك وركيك بشكل محرج |