Nasıl oldu da eşcinsel hakları hareketi yurttaşlık hakları hareketine rakip oldu? | TED | كيف يتم تحريض حركة حقوق المثليّين ضد حركة الحقوق المدنية؟ |
Duygu biliminde, her yüz kası hareketine eylem birimi diyoruz. | TED | نسمي في علم المشاعر كل حركة لعضلة الوجه بالحركة كوحدة قياس. |
IBM'in Linux hareketine 400 milyon dolarlık yazılım vermesi ve karşılığında birkaç milyar dolarlık kar etmesi gibi. | TED | شركة آي بي إم أعطت 400 مليون دولار قيمة برمجيات لحركة برنامج التشغيل لينكس ، وهذا أعطاهم مكاسب بالمليارات. |
Bu şarkıyı #FeesMustFall etiketinin öncüleri olan Güney Afrika'daki cesur öğrenci hareketine adıyorum. | TED | وأود أن أهديها لحركة الطلاب الشجعان في جنوب أفريقيا الذين تظاهروا ضد رفع المصروفات الجامعية. |
NSB'ye katılmadan önce, gençlik hareketine üyeydim. | Open Subtitles | قبل أن أنضم للحركة القومية كنت عضوة فى حركة الشباب |
Zik zak hareketine devam edin. | Open Subtitles | المسافة : 50 ميل إستمر بعميلة المراوغة |
Bu da küçük bir topluluğa, neredeyse denizi savunan büyük bir insan hareketine dönüştü. | TED | فكبر الأمر حتى أصبح تجمعًا صغيرًا، إلى أن صار حركة كاملة من الناس الذين يدافعون عن البحر. |
Adam: Hayir, sadece koprunun hareketine uyum saglamak zorundalardi. | TED | الرجل: لا، لقد أرغموا فقط على إتباع حركة الجسر. |
Daha fazla ayak vurmak problemi çözmüyor çünkü ortalama bir yüzücü harcadığı enerjinin sadece yüzde üçünü öne ilerleme hareketine dönüştürüyor. | TED | التخبيط بقوة بواسطة الأرجل لا يحل المشكلة. لأن السباح العادي يحول فقط ٣٪ من الطاقة إلى حركة أمامية. |
Ve bugün sizlere birkaç şey göstermek için geri geldim, aslında sizlere, açık veri hareketine tüm dünya çevresinde başlandığını göstermek istiyorum. | TED | لذا، اليوم أعود فقط لأعرض عليكم القليل من الأشياء، لأعرض لكم، في الواقع، أن هناك حركة بيانات مفتوحة تمضي، الآن حول العالم. |
Martin Luther King sivil haklar hareketine ilham oldugunda, 'Bir kabusum var' dememisti. | TED | إن مارتن لوثر كينغ لم يقل لدي كابوس للمستقبل عندما اراد ان يحفز حركة الحقوق المدنية |
Rotasyonel eylemsizlik vücudun dönme hareketine karşı gösterdiği direnç olarak düşünülebilir. | TED | الآن، يمكن اعتبار قصور الدوران كمقاومة الجسد لحركة الدوران |
Birbirlerine yakın yüzerek ve her biri yanındaki balığın hareketine tepki vererek her bir balık bu "sürü zekâsı"na katkıda bulunur. | Open Subtitles | بالسباحة قرب بعضهما والاستجابة فقط لحركة جيرانها فإن كل سمكة تساهم في ذكاء السرب |
Kimseye söylememişti ama şirketin iyi niyetini göstermek adına hayvan hakları hareketine yüklü miktarda bağış yapmayı planlıyordu. | Open Subtitles | لمْ يُخبر أحداً، لكنّه كان يُخطط لإعلان تبرّع كبير لحركة حقوق الحيوان كدليل على صدق الشركة. |
Suriye muhalefet hareketine katılmaya çalıştıklarına inanmak için bir neden yok yani. | Open Subtitles | إذاً، لا يوجد سبب يدعو للتصديق أنهم كانوا يحاولون بطريقة ما الإنضمام لحركة المعارضة السورية ؟ |
Halkın arasına karışma hareketine derinden bağlıydı. | Open Subtitles | لقد كرس حياته بمنتهى الولاء للحركة التيارية |
Bu projeden elde ettiğimiz şey kendi çalışmamız için destek almamızın yanısıra çevre hareketine gerçekten sadece yeni bir ampul takmaktan başka bir şekilde katkıda bulunmanın deneyimini kazanmamız. | TED | ما خرجنا به من هذا المشروع هو حصولنا على دعم لعملنا الخاص، كذلك خبرة المساهمة الفعلية للحركة البيئية بطريقة تختلف عن مجرد الشد في المصابيح الجديدة. |
Putin parayı demokrasi hareketine aktarmayayım diye beni engellemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | يحاول (بوتين) أن يمنعني من التبرع بالمال للحركة المؤيدة للديموقراطية |
Klasik Sicilya hareketine teslim etme kendini. | Open Subtitles | لا تطلق لنفسك العنان لاستراتيجية "المراوغة الصقلية" التقليدية |
Zik zak hareketine devam edin. | Open Subtitles | 50 ميل إستمر بعميلة المراوغة |