Fakat gitmeden önce bana şunu dedi, "Eğer bu iş için harika birini bulursan mükemmel demek istiyorum gitmesine izin verme." | Open Subtitles | لكن قبل أن تغادر قالت لي إذا وجدت شخص رائع لهذه الوظيفة أقصد مثالي لا تدعيه يذهب |
Utangaç olduğunu biliyorum ama bu yüzden hayatına harika birini sokmayacaksın diye bir şey yok ki. | Open Subtitles | أنه لايجب ان يكون لديك شخص رائع في حياتك |
Utangaç olduğunu biliyorum ama bu yüzden hayatına harika birini sokmayacaksın diye bir şey yok ki. | Open Subtitles | أنه لايجب ان يكون لديك شخص رائع في حياتك هذا لطيف منكم . |
Söylemeye çalıştığım şey, sen harika birini hakediyorsun ve eğer bu adamın o kişi olduğunu hissediyorsan uzaklaşmasına izin verme. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أنك تستحقين شخصاً عظيماً و إن كنت تحسين حقاً أن هذا الشخص هو المختار إذن لا تدعيه يفلت من بين يديك |
Size harika birini önerebilirim. | Open Subtitles | و يمكنني أن أوصي شخصاً عظيماً بكما |
İlişkimiz yürümedi, harika birini bulmuşsun, ...ona hep destek olmuşsun ve evleniyorsunuz. | Open Subtitles | نحن لم ننجح, أنت وجدت شخص عظيم دعمت عملها و الآن ستتزوجون |
Her ne olursa, umarım sen uh, umarım senin, harika birini hakettiğinin farkındasındır. | Open Subtitles | أتمنى أن أتمنى أن تدركي بأنك تستحقين شخصاً رائعاً |
Evet ıykk, eminim harika birini bulursun.. | Open Subtitles | سوف تجدين شخص رائع |
Harika bir karar verip harika birini işe aldı. | Open Subtitles | قام بخطوة عظيمه ووظف شخصاً عظيماً |
Ben üzgünde değilim çünkü sonunda benim kadar harika birini buldum. | Open Subtitles | أنا لست حزيناً لأني أخيراً وجدت شخص عظيم مثلي |
Bu gece harika birini kaybettik. | Open Subtitles | خسرنا شخص عظيم الليله .. انا .. |
Her ne olursa, umarım sen uh, umarım senin, harika birini hakettiğinin farkındasındır. | Open Subtitles | حسنا, مهما يحصلُ معكِ, أتمنى... أتمنى أن تلاحظي أنكِ تستحقين شخصاً رائعاً. |