Çok iyiydin. Harley'in parlak fikirleri yüzünden ölecektik. | Open Subtitles | حقاً إنه الدعم، هارلي كان يقودنـا إلى الجحيم أو السجن |
Yalnızca düğün gecemizde büyük, siyah bir Harley'in arkasında adamın tekine sarılarak ne yaptığını merak ediyordum. | Open Subtitles | لَكنِّي كُنْتُ أَتسائلُ, ماذا كنت تفعلين عشية زفافنا تتمددين خلف رجل على دراجة هارلي سوداء كبيرة |
Harley'in babam olduğuna, gerçek babam olduğuna inanıyorum ve önümdeki bu 1 yıl onun izinden giderek, onu gerçekten tanımak istiyorum. | Open Subtitles | اؤمن بأن هارلي كان والدي , والدي الحقيقي وانا ادين ذلك لنفسي بأن اكتشف كيف كان خلال هذه السنة ان احذو على خطاه |
Bayan Whitaker Harley'in sizin için tuttuğu, padişah fermanı gibi notlara ve söylediğiniz belirtilere göre sizde kara veba olması gerekiyor. | Open Subtitles | سيدة ويتكير طبقاً للملف الطويل الذي كتبه هارلي عليك وحقيقة انكِ تعانين من الاعراض |
Harley'in tesellileri onu daha da cesaretlendirmiş. | Open Subtitles | الحبيبات السكريه التي اعطاها اياها هارلي قد ساعد في زيادة الاعراض |
Babamın izinden gitmek istiyorum ama hasta kabul etmeye başlayamazsam Harley'in 45 senedir sahip olduğu kliniği kaybedeceğim. | Open Subtitles | لقد اردت ان اتبع خطى والدي لكن ان لم ابدأ بجلب المرضى فسأخسر مزاولة العمل التي كان لدى هارلي لمدة 45 سنة |
Harley'in iki yıl Alaska'da yaşadığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هارلي بأن تَعرفين هل الآن، سنتان؟ لمدة ألاسكا في عاش |
Ve sonra Prue bir Harley'in üstünde ön kapıdan içeri daldı! | Open Subtitles | وبعد ذلك برو تَحطّمتْ خلال الباب الأمامي على a هارلي! |
Senin şu Harley'in e gelirsek, hiç onunla fotoğrafın var mı? | Open Subtitles | إذن ، درّاجة "هارلي" النارية هذه ألديكِ أي صور لها؟ |
Harley'in eski hasta dosyaları. | Open Subtitles | ملفات هارلي القديمة الخاصة بالمرضى |
O Harley'in müdavimlerindendi. | Open Subtitles | انها هي احدى مرضى هارلي المعتادين |
Harley'in dosyalarına yeniden göz atmak ister misin? | Open Subtitles | أتريدين رؤية ملفات هارلي مجدداً؟ |
Buradaki arkadaş ise Harley'in Nil Nehri'nde yüzerken bir mavnada tanıştığı adam. | Open Subtitles | هارلي قابله مركب على أسفل عائِم النيل |
Harley'in her şeyini kaybettiği poker oyununa sebep oldu. | Open Subtitles | هارلي عند شيء كل أَخذَ وهو البوكر للعب |
Madem havalı, kıikırtıcı bir şey istiyorlar biz de onları sabahın erken saatlerinde, bir Harley'in üzerinde bir İskoç köyüne götürelim. Çıplak. | Open Subtitles | لنجعلهما يصلان عاريين إلى قرية (اسكتلاندية هادئة على دراجة (هارلي |
Ama saat sabahın 9'u bile değil ve şekerim yükselmişken hasta kabul etmenin Harley'in izinden gitmek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ... لكن الساعه لم تتجاوز التاسعه صباحاً ولا اعتقد بأن رؤية المرضى الجدد مع نسبة سكر عالية هي الطريقة الافضل للسير على خطى هارلي |
Harley'in izinden gitmek sihirli kelimeler. | Open Subtitles | خطى هارلي كلمات ساحرة |
Harley'in kızı olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنكِ ابنة هارلي |
Harley'in yaptığı gibi. | Open Subtitles | هارلي دائما كان كذلك |
Bu Harley'in kardeşi Jacob. | Open Subtitles | قريب جايكوب هارلي أخ انه |