Ve son olarak, bu sökülme çok daha fazla hasara yol açabilir. | TED | و أخيراً، هذا التطاير سيقود للمزيد و المزيد من الضرر |
Pek büyük hasara yol açmayacak hafif bir Riesling'im olabilir. | Open Subtitles | حسناً أعتقد أن لدي زجاجة ريزلينغ خفيفة لن تحدث الكثير من الضرر |
İki oğlan çocuğu büyük hasara yol açabilir. | Open Subtitles | طفلين قد يسببان الكثير من الضرر |
"İş yerinin garaj tavanından kopan beton parçası araçta hasara yol açmıştır." | Open Subtitles | قطعة منفكة من الخرساء تقع من سقف قبو العمل لتسبب هذا الضرر |
Bir yumrukla nasıl bu kadar hasara yol açtı? | Open Subtitles | كيف استطاع أن يسبب كل هذا الضرر بلكمه واحده؟ |
Dışişleri Bakanlığı'nda patlayan bomba pek çok hasara yol açtı. | Open Subtitles | لقد انفجرت القنبلة في مبنى الولاية وتسببت في الكثير من الاضرار |
Ne kadar hasara yol açms? | Open Subtitles | - كم من الاضرار احدث |
Doktorun dediğine göre, felç, kalıcı hasara yol açmamış, bu nedenle eğer ilaçlarını... | Open Subtitles | قال الطبيب أن الجلطة لم تخلّف ضررًا دائمًا ...وإذا استمررت في تعاطي الدواء |
Onlar sadece bu şehri hazır etmek için yeterince hasara yol açacaklar. | Open Subtitles | سينزلون فقط ضررًا كافيًا لجعل المدينة مستعدّة. |
Epey hasara yol açabilir. | Open Subtitles | بأمكانه إحداث الكثير من الضرر. |
Bu kadar zararsız bir şeyin böylesine bir hasara yol açması çok ilginç değil mi? | Open Subtitles | من المدهش أن شيء بتلك البراءة يتسبب في كل هذا الضرر |
Ama hasara yol açan Videodrome sinyali bir deneme kalıbında gibi bir şeyde gönderilebiliyor. | Open Subtitles | videodrome ولكن اشارة هي التي قامت بعمل هذا الضرر |
Oliver, Tanrı bilir onun içinde ne vardı. Kalıcı hasara yol açabilir. | Open Subtitles | (أوليفر)، الله وحده يعلم ما بذلك المُخدّر، لعلّه يسبب ضررًا دائمًا. |