ويكيبيديا

    "hastalandım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مرضت
        
    • مرضتُ
        
    • أصبت بالمرض
        
    • أصبحت مريضا
        
    Soylulara karşı gelme konusunda çok katıydın ve ben hastalandım. Open Subtitles كنتِ مصره على الوقوف فى وجه النبلاء ، وانا مرضت
    hastalandım ve şu an izindeyim ve iznimi New York'ta geçireceğim. Open Subtitles لقد مرضت .. وأنا فى إجازة .. وسأمضيها فى نيويورك
    İçki içip düzüşecektik ve ben hastalandım, kusmaya başladım. Open Subtitles كنا على وشك ان نمارس الجنس معا لكنى مرضت وبدأت بالتقايؤ
    Diyelim hastalandım, ki sizi temin ederim sık hastalanmam, ve gecenin yarısında kendimi rahatlatmak ihtiyacı doğdu. Open Subtitles فلنفرض أنني مرضتُ مثلاً ، و هذا عادة ... لا يحدث لي و أؤكد لك ذلك و اكنتُ بحاجة لأنن أريح نفسي ... في منتصف الليل لن يكون هذا ملائماً ، اليس كذلك ؟
    Ertesi yıl, giriş sınavı yapacakları sıralarda hastalandım. Open Subtitles في العام الذي بعده، أصبت بالمرض بينما كانوا يجرون اختبارات للطلاب
    Bir sene önce hastalandım ve hastahane masrafları, elimizde avucumuzda bir şey koymadı. Open Subtitles إنظر, لقد مرضت قبل عام من الأن وفواتير الأطباء, أمتصت كل قرش صنعناه وزادت عن ذلك
    Bana olayı şu şekilde anlatmamı sağlıyor. Ekipten ayrılıp ormanda kayboldu, sonra hastalandım intihar tek mantıklı yoldu, bu kulağa doğru geliyor değil mi? Open Subtitles فسأقول لكَ، أنّي انفصلت عن الطاقم وتهتُ في الغابة ثم مرضت.
    10 yıl önce, Rod'la çıkmaya başladığımızda ben hastalandım. Open Subtitles قبل 10 سنين عندما بدأنا انا و رود نتواعد مرضت
    Geçen ay hastalandım ve bu kolumda belirdi. Open Subtitles أوه، لقد مرضت الشهر الماضي مباشرة بعد أن ظهرت هذه على ذراعي
    Bir hafta için okul kampıyla dışarıda olmam gerekiyordu ama ikinci gün hastalandım. Open Subtitles كان يفترض ان اكون بعيدة لااسبوع في مخيم المدرسة ولكنني مرضت في اليوم الثاني
    Onu Cumberland boğazı boyunca izledik neredeyse donarak ölüyorduk ve sonra ciddi anlamda hastalandım. Open Subtitles نحن تعقبه من خلال كمبرلاند يمر، وتجميد تقريبا حتى الموت، و ثم مرضت.
    O yıl işten ayrıldım, hayalimdeki işi -yurt dışındaydı- buldum ve işe kabul edildim, sonraki ay bir bebeğim oldu, çok hastalandım ve o hayalimdeki işi alamadım, gidemedim. TED في تلك السنة، تمكنت من خسارة وظيفة. وتمكنت من الحصول على وظيفة أحلامي في الخارج وقبلت بها في الشهر الذي يليه أنجبت طفلاً مرضت جداً لم أكن أستطيع تحمل وظيفة أحلامي
    On bir yaşımdayken hastalandım. TED لذلك، عندما بلغت الحادية عشرة، مرضت.
    Ben ölüyorum. hastalandım ve ölüyorum. Open Subtitles أنا أموت لقد مرضت و جسدي ينهار
    Ben ölüyorum. hastalandım ve ölüyorum. Open Subtitles أنا أموت لقد مرضت و جسدي ينهار
    Neyse, bir gün çok hastalandım, çok ateşlendim ve o yanımda kaldı. Open Subtitles على أى حال، وفى ذات يوم... مرضت مرضاً شديداً بالحمى القرمزية وبقيت هى بجانبى.
    hastalandım ve ameliyat geçirdim. Open Subtitles ذات مرة مرضت جداً،واجريت لي عملية
    Bir sürü şey yapacaktık ama hastalandım. Open Subtitles كنا سنفعل أشياء كثيرة وبعد ذلك مرضت
    Bir ay önce hastalandım. Open Subtitles ولا واحدة؟ لقد مرضتُ لمدة شهر
    Ben bu şekilde hastalandım. Open Subtitles هكذا مرضتُ..
    Ama sonra hastalandım ve beni asla affetmeyeceğini bile bile içimdeki arzuya teslim oldum. Open Subtitles ثم أصبت بالمرض برغم من أنني اعلم انك ابدًا لن تكون قادر على ان تسامحني
    Ertesi sabah... hastalandım. Open Subtitles في اليوم التالي ... ... أصبحت مريضا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد