ويكيبيديا

    "hastaydı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مريضاً
        
    • مريض
        
    • مريضا
        
    • كانت مريضة
        
    • مريضه
        
    • مرضى
        
    • مريضًا
        
    • مريضةَ
        
    • مريضةً
        
    • مرضت
        
    • مريضَ
        
    • عليل
        
    • عليلة
        
    • ومريضا
        
    • مريضة في
        
    O sabah çalıştığım yerde karısıyla karşılaştım ve oğulları hastaydı. Open Subtitles ذلك الصباح التقيت زوجته حيث أعمل وكان ابنها الصغير مريضاً
    Farkedilmek için etrafta salınarak, çıplak gezinirdi. hastaydı. Open Subtitles كان يحاول التعرّي كي يكون ملاحظ ، لقد كان مريضاً
    Fakir ve açlardı, bazıları hastaydı ama yine de mutlulardı. Open Subtitles فقراء متسخين، وجائعين بعضهم مريض ومع ذلك كانوا مازالوا سعيدين
    Teal'c çocuğu geçide gidemeyecek kadar hastaydı ... Open Subtitles تيلك مريض للغاية ولا يمكنه الوصول لبوابة النجوم
    - Parker son derecede hastaydı. - Oh, sus artık, Lucky. Open Subtitles ان باركر كان مريضا وميئوسا من شفائه اوه, توقفى يا لاكى
    Dün gece hastaydı ama şimdi bu saatte şarkı söylüyor. Open Subtitles لقد كانت مريضة ليلة أمس لكنها تغني في تلك الساعة
    Annem hastaydı ve onun yanında kalacağım. Belki yarın gelebilirim. Seni seviyorum. Open Subtitles أمي مريضه و سأبقى معها و يمكننا الذهاب غداً, أحبك
    Babam hastaydı. Bu yüzden iyileşemedi. Open Subtitles الرجل العجوز كان مريضاً لم يتعافى منذ سمع الأخبار
    Bu kedi ben buraya gelmeden önce hastaydı. Open Subtitles لقد كان هذا الرجل مريضاً حتى قبل أن أحضر إلى هنا
    Babam o zamana kadar çok hastaydı, ayakta bile duramıyordu. Open Subtitles أبّي كان مريضاً جداً في ذلك الوقت لم يكن يستطيع النهوض بمفرده
    Hayır... hayır, ama o birgün hastaydı ve kendisinin yerine genç bir yedeğin, oyunda yerine geçmesine izin verdi. Open Subtitles لا ،لا، لَكنَّه كَانَ يوماً مريضاً وسَمحَ للاعب غير معروف أن يستبدله
    Warren çocukken hastaydı dediğinizde kan kanserini kastetmiştiniz değil mi? Open Subtitles عندما قلت بأن وارن كان مريضاً في طفولته هل كنت تقصدين سرطان الدم؟
    Büyükbabam hastaydı. Open Subtitles لقد رأيتي جدي, إنه مريض جداً لقد قضيت أغلب العام على أريكته..
    Bir hizmetlinin çocuğu vardı. Çok hastaydı, ama şimdi iyi. Open Subtitles كان يوجد إبن خادمة مريض ولكنّه تحسّن الآن
    Birkaç haftadır hastaydı. Kimsenin onu görmesine izin yoktu. Open Subtitles . هو كان مريض لعدة أسابيع . لم يسمح لأحد رؤيته
    Bir de, ben lisedeyken babam hastaydı. TED بينما كنت في المدرسة الثانوية أيضا، أن والدي كان مريضا.
    Albay'ın yaşlı av köpeğiydi. hastaydı. Open Subtitles لقد كان كلب الصيد العجوز للكولونيل, لقد كان مريضا
    Nizami pilot o gün hastaydı, o yüzden yerine Herbert Miller geçmişti. Open Subtitles ، الطيار الإعتيادي كان مريضا في ذلك اليوم لذا ذهبت الوظيفة إلى هيربرت ميلر
    Çünkü hastaydı ve onu iyileştirmek için elinden hiçbir şey gelmezdi. Open Subtitles لأنها كانت مريضة ولم يكن هنالك أي شيء تفعلينه سيجعلها تتحسن
    Annem hastaydı ve kardeşim daha 8 yaşındaydı. Open Subtitles ..ولدي أم مريضه ..وأخت أصغر مني بـ 8 سنوات
    Çocukları aç ve hastaydı, fakat yemek veya ilaç sormuyorlardı. TED كان أطفالهم جائعين و مرضى و لكنهم لم يطلبوا غذاءً أو دواء
    hastaydı ve kısa süre içinde nakil olması gerekiyordu. Open Subtitles .لقد كان مريضًا لقد كان أنه يريد العملية في أسرع وقت
    Derse girmedim çünkü annem gerçekten hastaydı ve kardeşimi okula götürmem gerekiyordu. Open Subtitles تَغيّبتُ عن الصف لأن أمّي كَانتْ مريضةَ جداً ـ وكان علي أن آخذ أخي إلى المدرسة ـ مذنبه
    Prenses ağır hastaydı ve kral, prensesi her kim iyileştirirse o kişiye servet vaat etmeye söz vermişti. TED كانت الأميرة مريضةً جدًا، وقد وعد الملك بالغنى الفاحش لمن يشفيها.
    Balayımdan döndüğümde kardeşimin küçük kızı Theresa çok hastaydı. Open Subtitles عندما عدت من شهر العسل مرضت ابنة اختي الصغيرة تيريزا جدا
    Çocukları eve getirdim. Henry çok hastaydı. Bu yüzden yatağına yatırdım. Open Subtitles جَلبتُ بيتَ الأطفالَ، هنري كَانَ مريضَ لذا وُضِعتُه في السريرِ.
    O aslında çok hastaydı ama kimse bilmiyordu. Open Subtitles إنهكان.. كان عليل جداً ، و لمّ يخبر أحداً.
    - Çok hastaydı, tüm zamanını yatarak geçiriyordu. Open Subtitles كانت عليلة جداً فوق السرير طوال الوقت
    Yaşlı ve hastaydı. Open Subtitles كان طاعنا فى السن ومريضا
    Jane sabah hastaydı, ama şimdi iyi mi? Open Subtitles -كانت مريضة في الصباح، لكنّها الآن بخير؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد