ويكيبيديا

    "hastaymış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مريض
        
    • مريضة
        
    • مريضاً
        
    • مريضه
        
    • مريضا
        
    Ben getiririm. Paulie bu sabah telefon etti, hastaymış. Open Subtitles سأحضرها بنفسى فقد اتصل صباحا و قال أنة مريض
    Ben getiririm. Paulie bu sabah telefon etti, hastaymış. Open Subtitles سأحضرها بنفسي فقد اتصل صباحا و قال أنه مريض
    Doktor annenizi ilk kez gördüğünde, o çok hastaymış gerçekten çok hastaymış. Open Subtitles الطبيب رأى فى الحال ان امك كانت مريضة جدا مريضة جدا حقا
    Duyduğuma göre annen çok hastaymış, bu yüzden bu gece saraydan ayrılman gerekiyor. Open Subtitles لقد سمعت أن والدتكِ مريضة جدًا لذا عليكِ أن تغادري القصر الليلة
    Çocuk artık hiç olmadığı kadar hastaymış. Open Subtitles الفتي الذي لم يكن مريضاً جداً أصبح الآن مريضاً جداً
    Genç adam onunla konuşmasına izin vermemiş, çünkü hastaymış. Open Subtitles وان هذا الشاب الصغير لم يسمح له بمقابلتها لانها مريضه جدا
    New York Metropolitan Müzesi'nden gelen Bay Schneider çok hastaymış, tetanosa yakalanmış. Open Subtitles سيـد ً شنايــدر ً مـن متحف مترو أنفــاق نيــوورك أفـاد بأنـه كان مريضا جـدا .
    hastaymış galiba ve tedavi olmak için komşu köye gitmiş. Open Subtitles هو يفترض بأنه كان مريض. وذهب إلي القرية المجاورة للعلاج...
    Paranı kazan. O hasta. Onu hastaymış gibi göster. Open Subtitles إكسبي مالك أذن ,أنه مريض إوهميهم أنه مريض
    Her zamanki peder çok hastaymış da. Open Subtitles ان القس المعتاد مريض جداً لا يستطيع الحركه
    Sanki bunu yazan kişi hastaymış. Ama yazılım bunların aynı olma ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyor. Open Subtitles كما لو كان من كتبه مريض ولكن الحاسوب يقول إنهما متطابقان
    bu herif bu sefer ödeyemeyeceğini söylüyor. Çocuklarından biri hastaymış. Open Subtitles إنه يقول أنه لا يستطيع أن يدفع أظن بأن واحدا من أولاده مريض
    Matthew yarın Londra'ya gidiyor. Lavinia'nın babası hastaymış. Open Subtitles سيذهب ماثيو إلى لندن غدًا والد ليفينا مريض
    hastaymış. Hastaysa, hastadır. Ne diyebilirim? Open Subtitles اتصلت وقالت إنها مريضة ماذا أستطيع أن أقول لك؟
    Annesi çok hastaymış ve ülkesine dönmek istiyormuş. Open Subtitles وقد احتاجه ليعود لوطنه لأن والدته مريضة جداً
    En yakın arkadaşı hastaymış, Ailesi de ölmüş. Open Subtitles لأن صديقتها المفضلة مريضة وأبويها صادف أن كانا ميتان
    Aslında o demin aradı, hastaymış. Open Subtitles حسنا فى الحقيقة إتصلت بى وقالت أنها أصيب بالإنفلونزا وهى مريضة جدا لكننا سنقابلها عندما نأتى لقضاء اليوم عندك
    Annem hastaymış ve babam onun yanında ambulansı bekliyormuş. Open Subtitles بأن أمي كانت مريضة وأن أبي كان معها بانتظار الاسعاف عندما رجعنا أنا وتامي كان أبي قد أخذ أمي إلى المستشفى
    Uzun bir süre hastaymış. Kas sisteminde sorunları...? Open Subtitles هي كانت مريضة لفترة طويلة هل كانت تجد صعوبة في التحرك ؟
    Küçük kızların resimlerini çeken seksüel bir hastaymış sadece. Open Subtitles كان مُجرّد رجلاً مريضاً مُختل جنسياً يحبّ إلتقاط صوراً لفتيات يافعات.
    Koçları dün gece vefat etmiş. Bir süredir hastaymış. Open Subtitles مدربهم توفي ليلة البارحة كان مريضاً لفترة
    Şimdi gurur yapmanın sırası değil. Büyükannen hastaymış. Open Subtitles هذا ليس الوقت المناسب للتحدث عن ماء الوجه بينما جدتك مريضه
    Görünüşe göre, hastaymış. Open Subtitles على ما يبدو كان مريضا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد