İzci gurubumuz kampa gittiği yazı hatırlıyorum ve sonra tepe insanları tarafından kaçırılmıştık. | Open Subtitles | أتذكر ذات صيف، كنت في مخيّم الكشافة وتم اختطافنا من طرف أهالي التل |
- bir pikap yapmış oluyor. Bunu çocukken gördüğümü hatırlıyorum, ve kesinlikle aklımı başımdan almıştı. | TED | أتذكر أنني ذهلت عندما رأيت شيئًا كهذا في طفولتي. |
Bilgisayarlı eğitimimi hatırlıyorum ve ne yazık ki o eğitim beni durumu düzeltmeye hazırlamıyordu. | TED | أتذكر تدريب الإعلاميات الخاص بي، ولسوء الحظ، لم يكن ذلك التدريب كافيًا لتهدئة الموقف، |
Vardiyanın saat 8'de başladığını hatırlıyorum ve henüz saat 8'ken listede 50 randevu vardı. | TED | أتذكر أن عملي كان يبدأ في 8 صباحًا وفي هذه الساعة كانت لدي قائمة بـ50 زيارة مسجلة. |
Ve ellerimi yere koyduğumu hatırlıyorum ve hayat kanımın boynumdan ve ağzımdan akıp gittiğini... | TED | اتذكر أني وضعت يدي على الارض وأنا أشعر أن دمي ينزف من عنقي وفمي. |
Çocukluğumda evin içinde dolanırken, o Türk halılarını hatırlıyorum ve de o sahneleri, savaş sahnelerini, aşk sahnelerini. | TED | في طفولتي اعتدت اللعب حول المنزل، ولازلت اتذكر تلك السجادة التركية، كان عليها بعض رسومات المعارك , رسومات جميلة حقاً. |
Sadece kendime söz verdiğimi hatırlıyorum ve gerçekten sözümü tutmaya çalışıyorum. | TED | أتذكر فقط أنني أخذت عهدا على نفسي، وأحاول فعلا المحافظة على وعودي. |
O toplantıyı hatırlıyorum ve ben de fotoğrafik hafıza vardır. | Open Subtitles | أتذكر ذلك الإجتماع ولديّ ذاكرة فوتوغرافية |
Senin evinin olduğu yere havuzumu yapacağımı söylediğimi hatırlıyorum ve sen de bana kızmıştın. | Open Subtitles | , أتذكر أننى اخبرتك , أننى سابنى حمام سباحتى , فى المكان الذى فية منزلك |
Sonra esas önemli şeyi hatırlıyorum ve bu fark etmiyor. | Open Subtitles | وعندها أتذكر مايهم فعلاً عندها لا أبالي بأي شئ مهما جننت |
Şimdi ne zaman o yaraya baksam o günleri hatırlıyorum ve iyi geliyor. | Open Subtitles | و الآن كلما أنظر لهذه الندبة أتذكر ذلك الموقف و أشعر بتحسن |
Bir kaç yıl önce burda ders verdiğimi hatırlıyorum ve Niels Bohr'un kendi tasarladığı tahtaları aşağı yukarı çeken karmaşık makineleri biliyorum. | Open Subtitles | أتذكر عندما حاضرت هنا منذ سنوات قليلة و أعرف أن نيلز بور شخصياً كان قد صمم بعض الآلات التي ترفع و تنزل السبورات |
Üniversiteden mezun olduğum ve meteliksiz olduğum zamanları hatırlıyorum ve gerçekten bir lambaya ihtiyacım olduğunu. | Open Subtitles | أتذكر عندما كنت مفلساً، وكنت متخرجاً حديثاً من الكلية وكنت شديد الحاجة إلى أمل |
Daha çocukken, dedenin evine ziyarete gittiğini hatırlıyorum ve onun kağıtları ile yasa kitaplarından büyülenirdin. | Open Subtitles | , أتذكر عندما كنت صغيراً , كنت تزور منزل جِدك وكنت مفتوناً بأوراقه وبكتب قانونه |
Gayet iyi hatırlıyorum... ve polise detaylıca anlatabilirim. | Open Subtitles | أجل , أنا أتذكر ذلك جيداً و استطيع أن أصفه بالتفاصيل الدقيقة للسلطات |
Hayır, yastık kılıfının dümdüz olduğunu görüp şaşırdığımı çok net hatırlıyorum. Ve mektup falan yoktu. | Open Subtitles | كلا ، أتذكر بوضوح كم أستغربت من تجعد وسادتها ولم يكن هناك رسالة إنتحار |
Onun nazik ifadesini hatırlıyorum... ve geriye kalan sadece bunlar. | Open Subtitles | لا زلت أتذكر سيمات وجهه الغضة و كان هذا هو كل ما تبقى |
Tam da öncesini hatırlıyorum, ve sonrası boşluk. | Open Subtitles | فقط أتذكر ماقبلها وبعدها عقلى اصبح عقلى لا يتذكر شئ |
Buzun içine doğru baktığımı hatırlıyorum ve orada büyük beyaz buz kütleleri vardi, ve su tamamiyle siyahtı. | TED | و اتذكر النظر الى الجليد و كان هناك قطع كبيرة من الجليد الابيض، و كان الماء كله اسود. |
Seninle ilgili herşeyi hatırlıyorum ve yeni hiçbir şey yok. | Open Subtitles | انا اتذكر كل شئ عنك ولا يوجد ما هو جديد |