Tek hatırlayacakları, bir katilin adalet tarafından aşırı bir cezaya çarptırıldığı olacaktır. | Open Subtitles | كلهم سيتذكرون انه مجرد قاتل وحوكم بالقانون بعقوبة مشددة |
Yıllık, içinde hatıraların olduğu, öğrencilerin 20 yıl sonra açtıklarında, okulumuzla ilgili sevdikleri şeyleri hatırlayacakları bir kitaptır. | Open Subtitles | الكتاب سيبقى حتى 20 سنه من الأن, وهؤلاء الطلاب سيتصفحون الكتاب و سيتذكرون من خلاله ماأحبوهـ بالمدرسة |
Ama hep hatırlayacakları teslim bayrağı çektiğim ve benden nefret edecekler. | Open Subtitles | في هذه الحرب، ولكن سيتذكرون طويلًا أننى طالبتُ بالإستسلام، وسيكرهوني جراء ذلك |
Bu yaz hakkında hatırlayacakları tek şey bu olacak. | Open Subtitles | ذلك سيكون كل ما سيتذكرونه بشأن هذا الصيف |
Derhal göğsüne bir darbe alırsan hatırlayacakları tek şey bu olur. | Open Subtitles | عليك أن تتلقى ضربة في منتصف صدرك الآن هذا كل ما سيتذكرونه |
hatırlayacakları isim Mandarin değil, "Trevor Slattery" ismi. | Open Subtitles | . لن يكون ( المندري ) من سيتذكرونه . ( بل الاسم ( ترفر سلاتري . ( أو اسم الشهرة ( ترف |
Polise giden olursa, tek hatırlayacakları barda kavga etmiş bir adam olacak. | Open Subtitles | أي شخص يذهب للشرطة كل ما سيتذكره هو رجل يبدو أنه خرج لتوه من شجار بحانة |
İki şekilde de birilerine seni hatırlayacakları bir şeyler yaptın. | Open Subtitles | بالحالتين، فعلت شيئاً سيتذكره أحد |
Tek bildikleri ve tek hatırlayacakları bu. | Open Subtitles | هذا كل ما يعرفونه وهم جميعاً سيتذكرون |