hatalı bir şey yapmadığında asla bir kadına kötü davranmaz. | Open Subtitles | لا يسيء معاملة امرأة أبدا إلا اذا قامت بشيء خطأ |
Evet, ama bütün bunları ne kadar hatalı olduğunu göstermek için yaptım. | Open Subtitles | ودعوته إلى هنا؟ أجل، لكنّي قمت بكلّ هذا لأريكِ بأنّكِ مخطئة تمامًا |
Yani Google hatalı, robotlar buna benzemiyor. Robotlar buna benziyor. | TED | جوجل مخطئ; فالروبوتات لا تشبه تلك، إنها تشبه هذا |
Yapabileceğimiz en iyi şey, o kanıtın hatalı olduğunu kanıtlamak. | Open Subtitles | أفضل شيءٍ بإمكاننا فعله هُو الإثبات أنّ تلك الأدلة خاطئة. |
Kaybolan kızımızın yaşadığına inanması için, ona hatalı sebep verdim. | Open Subtitles | منحتها سبب خاطئ لتعتقد أن إبنتنا المفقودة علي قيد الحياة |
Gerçekten bu algoritma hatalı çıktı, çünkü içinde bir yanlış var. | TED | نقول عن هذه الخوارزمية أنه مشوبة لأنها تحتوي على خطأ. |
hatalı olduğunuzu keşfetmek neyin doğru olduğunu bulmanın tek yolu. | TED | معرفة أنك على خطأ هي الطريقة الوحيدة لمعرفة ما هو صحيح. |
Sadece hatalı olma olasılığına açık olduğunuzda öğrenebilirsiniz. | TED | فقط في حال تقبلك حقاً لإحتمالية كونك على خطأ حينها فقط، ستتعلّم. |
hatalı olduğunu kabul edemeyecek kadar gururlusun diye halkın ölmesin. | Open Subtitles | لا تدعي شعبك يموت لأنك متكبرة جدا لتعترفي أنكِ مخطئة |
Her ne kadar hatalı davranmış olsam bile sen de birazcık hatalıydın, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنك تعلمين كيف على الرغم أنني كنت مخطئة لكنكِ أيضاً مخطئة قليلاً أليس كذلك ؟ |
Bunlara ek olarak, hatalı olduğunu biliyorsun, aksi takdirde annene yalan söylemezdin. | Open Subtitles | إلى جانب علمكِ أنكِ مخطئة لا يجب أن تكذبى على أمك |
Ne alakası var? Bir adam hem dürüst, hem de çok hatalı olabilir. | Open Subtitles | ما الذى سنفعله بهذا يمكن أن يكون الرجل شريف و مخطئ تماما |
Sadece önümüzdeki 36 saat içerisinde kendime, babamın tüm hayatım boyunca hatalı olduğunu kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أثبت لأبي أنه كان مخطئ حولي طوال حياتي |
Gönderilen verilerin hepsi hatalı. Orada pek çok insan çalışıyor. | Open Subtitles | بيانات النقل خاطئة كلياً، فعدد أكبر من الناس يعملون هناك. |
Varsayımlar ve hatalı mantık sıçramaları yapıyoruz. | TED | نحن نصنع افتراضات وقفزات خاطئة في المنطق. |
Bunun genel sebebi siyahilerin yüzde 70 gibi bir oranda oy verdiğini söyleyen hatalı bir anketti. | TED | كان هذا بسبب نتائج استطلاع خاطئ استطلع بأن أصوات السود للأطروحة كانت تعد قرابة ٧٠٪ |
Ve sen, çocuklarının gözlerine bak ve onlara hatalı olduğumu söyle. | Open Subtitles | وأنت تنظر في عيون أطفالك .. .. وأقول إن كنت مخطئا. |
Ne kadar hatalı olduklarını görmeleri için ne kadar zaman geçecek acaba? | Open Subtitles | إننى أتسائل كم سيتطلب منهم لكى يعرفوا كم هم مخطئون |
sen bana erkeklerin her zaman hatalı olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun ? | Open Subtitles | هل أنت تقولي لي ، أن الرجل دائما مخطيء ؟ |
Mesela, Adams'ın temyizinde mahkemenin benim haklı ya da hatalı olduğumu söylediğini söyleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تقول بأن قضية أدام بأن المحكمة تقول أنا صحيح أو أنا أخطأت |
hatalı internet hakkındaki gerçekten tavsiye edilmiş hikayeye sahip olabiliriz. | TED | ما يوحي به هذا هو أنه في الواقع قد نكون مخطئين بخصوص الانترنت. |
Ama iki kez üst üste hatalı çıkma olasılığım nedir? | Open Subtitles | ولكن ما هي الفرص حقاً لكوني مخطئاً لمرّة أو مرّتين؟ |
Bana senin benden daha iyi anne olduğunu ispatlamaya çalışıyorsun, Lindsay'in hatalı olduğunu. | Open Subtitles | أنت فقط تريدين أن تثبتي أنك أم أفضل مني و أن ليندساي كانت مخطئه |
70'lerde, ulusal parklara yatırım yaptık. Bu da bizi özellikle gelişmekte olan ülkelerde gördüğümüz ve hatalı olduğunu düşündüğüm "her ne pahasına olursa olsun büyüme" fikrinden uzak tuttu. | TED | في سبعينيات القرن الماضي، استثمرنا في الحدائق الوطنية، مما أبقانا بعيدًا عن المنطق الخاطئ للنمو والنمو والنمو بأي ثمن الذي نرى أن الآخرين يسعون لتبنيه خصوصاً في العالم النامي. |
Sonuçta asıl sebepleri hatalı ve yanlış kullanılan cihazlar elektrik kablolarıdır. | TED | حسناً تبيّن أن الأسباب الرئيسية تنتج عن خطأ أو سوء إستخدام الأجهزة المنزلية وتوصيل الأسلاك. |
Birimiz hatalı, belki ikimiz de, ancak Betlehem bir senatör olmasaydı, şu anda onun bodrumunda cinayetin işlendiği zemini arıyor olurdun. | Open Subtitles | أحدنا مخطأ, ربما كلانا و لكن لو لم يكن باثلهام سيناتوراً لكنت تقف هناك في قبو منزله تبحث عن أرضية عملية القتل |