Her ay 1,365 hesaplama gerektiriyordu, dolayısıyla bu tablolar hatalarla doluydu. | TED | و كل شهر يتطلب إجراء 13065 حسابا، لذلك كثرت الأخطاء في هذه الجداول. |
Güçlü kalmaya çalışıyorum, ama yaptığım tüm hatalarla yüzleşebilirmiyim bilmiyorum. | Open Subtitles | و لكنني لا أعلم إذا أمكنني أن أواجهه كل الأخطاء التي أرتكبتها |
Ama Michelle gibi çoğu kadının, sürekli yaptığı hatalarla. | Open Subtitles | ولكن سوف أستخدم فقط الأخطاء التقليديه مع كل السيدات , مثل ميشال تحدث |
Amerika'daki idam cezası hatalarla şekilleniyor. | TED | الحكم بالإعدام في أمريكا معروفٌ بالأخطاء. |
Sen de o sahnenin, bilimsel hatalarla dolu olduğunu fark ettin mi? | Open Subtitles | هل تدركين أن ذلك المشهد كان مليئا بالأخطاء العلميِة؟ |
Sanırım yaptığım tüm hatalarla birlikte en azından sizin aşkı bulmanıza yardım edebileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | اعتقد انني كنت امل مع كل الاخطاء التي ارتكبتها على الاقل اقدر ان اساعدكم في ايجاد الحب |
Yaptığı tüm hatalarla ve keşke geri alabilseydim dediği şeylerle. | Open Subtitles | و على كل الأخطاء التى ارتكبها و الأمور التى كان يتمنى أن يستعيدها |
Olabileceğim kişiyi, hatalarla dolu yanımı değil. | Open Subtitles | شخص يمكنني أن أكونه وليس فقط الأخطاء التي ارتكبتها |
Bakın, yaptığım hatalarla yüzleşmeli ve sonuçlarına katlanmalıyım. | Open Subtitles | إسمع , علي أن اواجه الأخطاء التي ارتكبتها وأتعايش مع العواقب |
Bir kurumda iyileşmeye çalışarak, geçmişimle ve yaptığım hatalarla savaşarak 18 ay geçirdim. | Open Subtitles | قضيت 18 شهرا في مؤسسة، أعمل على شفائي، أتعامل مع ماضي وجميع الأخطاء التي فعلتها، وكان هذا صعباً. |
Fakat hesaplarımızda bazı hatalarla karşılaştığımızdan... | Open Subtitles | لكن منذ أن صادفنا ...بعض الأخطاء في التقدير |
El yazısı tam uyumlu ve aynı hatalarla dolu. | Open Subtitles | الخط متطابق تماماً وملئ بنفس الأخطاء |
hatalarla ve pişmanlıklar arasında fark vardır. | Open Subtitles | يوجد إختلاف بين الأخطاء والندم |
Daha önce dersime iyi çalışmamıştım ama Florrick'in davasına zarar verebilecek hatalarla dolu bir geçmişiniz var. | Open Subtitles | لم أقُم بواجبي من قبل ولكن لديكِ تاريخ من الأخطاء المهملة ممّا يكلّف إدانة "بيتر فلوريك |
Ve birkaç da büyük hatalarla. | Open Subtitles | ...... و الكثير من الأخطاء الهائلة |
Görevin yapılma amacı duyulan pişmanlıklar ve yapılan hatalarla ilgili. | Open Subtitles | للمُهمة علاقةٌ بالأسف وللمهمة علاقةٌ بالأخطاء |
Delice yalanlar yerine, delice hatalarla dolu bir özgeçmiş istiyorum. | Open Subtitles | و أن أملك سيرة ذاتيه مليئة بالأخطاء المجنونة بدلاً من الكذبات المجنونة |
Bildirisi hatalarla ve tamamlanmamış çalışmalarla doluydu. | Open Subtitles | أوراقه ممتلئة بالأخطاء و الاعمال الغير منتهية |
Yaptığın hatalarla yüzleşmediğin sürece, asla değişemezsin. | Open Subtitles | ... و حتى تواجهي كل الاخطاء التي فعلتها لن تتغيري ابداً |
Sadece bilim sayesinde de değil, gözlem evleri ve veriler sayesinde de, aynı zamanda o gözlem evlerini inşa eden, veri toplayan, hata yapan ve hatalarını kabul eden ve bu hatalarla doğrunun bulunmasını sağlayan bilim insanları sayesinde, böylece ellerinden geleni yaparak evrendeki yerimizi anlamamızı sağlıyorlar. | TED | ولم يتم صياغته بسبب العلم ومراصد المراقبة والبيانات فقط، تم صياغته لأن العلماء الذين بنوا مراصد المراقبة، والذين أخذوا البيانات، والذين ارتكبوا الاخطاء واعترفوا بها وسمحوا بالتالي لعلماء آخرين الاعتماد والبناء على أخطائهم واستطاعوا بذلك القيام بما يقومون فيه والعثور على مكاننا في الكون. |