İşini bitirdiğinde bu yapışkan, gergin, dikey hatlardan birkaç düzine yapmış olacak. | Open Subtitles | حينما تنتهي، فستكون قد ثبّتت عشرات من هذه الخطوط اللزجة والمتشابكة والعموديّة. |
Operatörden beni fabrikanın yanındaki ortak hatlardan birine vermesini istedim. | Open Subtitles | طلبتُ من عامل الهاتف أنيقومبتحويلي.. لأحد الخطوط العامة قُرب المصنع. |
Bu hatlardan 300 tanesini Mısırlıların kullanımına açtılar, yavaş olsa da Mısırlılara internet bağlantısı sağladılar. | TED | فقاموا بفتح 300 خط من تلك الخطوط ليستخدمها المصريون، مقدمين بذلك اتصال بطيء بالشبكة ولكنه جيد بالنسبة للمصريين. |
Zekeriya'nın yazdığı hatlardan birisi Hilye'dir. | Open Subtitles | من بين ثنايا هذه الخطوط التى يكتبها زكريا هى الحلية |
- Bir an için kırmızı noktalı hatlardan birini aradığımı sandım. | Open Subtitles | -لقد اعتقدت انني اتصلت بخط روبن تونز الساخن |
- Bir an için kırmızı noktalı hatlardan birini aradığımı sandım. | Open Subtitles | -لقد اعتقدت انني اتصلت بخط روبن تونز الساخن |
Dakika başı "Ana hatlardan" bahsediyordu. | Open Subtitles | لم تتوقف عن التحدث عن الخطوط الأساسيه المطابقه |
- Ne? 900 lü hatlardan bir tane aldım. | Open Subtitles | لقد شغلت إحدى هذه الخطوط, إذا اتصل أحدهم بهذا الرقم... |
♪ Lanetlenmekten bahsedelim ♪ Bu bulanık hatlardan nefret ediyorum ♪ İstediğini biliyorum ♪ İstediğini biliyorum ♪ İstediğini biliyorum, ama sen ♪ ♪ iyi bir kızsın ♪ Beni sana çeken şey bu | Open Subtitles | * تحدّث عن الثّمل * * أكره هذه الخطوط الغير واضحة * * أعلم أنّك تريدينه * |
- Avrupalılar keskin ama sade hatlardan hoşlandığı için fuara Trafalgar'la katılmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا، لذلك نحن نعلم جميعا أن الأوروبيين يفضلون القوية ولكن بسيطة الخطوط - Mm-hmm. |
Bilgiler hatlardan [Internet,telefon vb.] | TED | لا يتم سرقتها من الخطوط. |
Bu hatlardan gönderilmiş. | Open Subtitles | ارسلت على طول هذه الخطوط هنا |