Bir saat 40 dakika sonra hava alanında olmam lazım. | Open Subtitles | علي أن أكون في المطار بعد ساعة و 40 دقيقة |
hava alanında sigara içme bölümlerinde duyabilirsiniz, fakat -- | TED | حيث يمكن سماعها فقط في غرف التدخين في المطار ولكن .. |
Polisten kaçıyormuş, onu hava alanında sıkıştırmışlar o da uçağın pervanesine takılmış. | Open Subtitles | و حاصروه فى المطار و جرى الى مراوح الطائرة |
hava alanında görüldüğünü duydum sahilin orda bir gecekondu mahallesinde saklanıyormuş. | Open Subtitles | سمعت أنه شُوهد بالمطار يختبئ في منزل بالساحل |
Tek bildiğim Lassard'ın hava alanında kaybolduğu. | Open Subtitles | انظر، كُلّ ما أَعْرفُة ان لاسارد إختفِي في المطارِ. |
Bağlantım diğer nakliyatın Furrow hava alanında, yarın gece yapılacağını söyledi. | Open Subtitles | مصدري أخبرني بأن الشحنة القادمة سيتم إنزالها في مطار فورو غداً مساءاً |
Orada hava alanında güzel bir kahvaltı yaparız. | Open Subtitles | .... بينما نستمتع بالافطار المترف على الطائره |
İyi. hava alanında karşıladılar. Büyük buluşma. | Open Subtitles | بخير، لقد التقيتهم في المطار التمّ شملنا، لقد بكوا كالأطفال. |
Pekala beyler, bu gece 10'da hava alanında görüşürüz. | Open Subtitles | حسنا ايها السادة العاشرة مساءا في المطار |
hava alanında ceplerinizi boşalttığınızda, anahtarlarınız, kaleminiz çakmağınız ve bir kaç şey daha vardı. | Open Subtitles | حين فرغت جيوبك في المطار كانت مفاتيحك في الحلقة وولاعتك وشيء آخر |
Kiralık araba kullanan bir adam, anahtarları uçakta yanına alıyor hava alanında teslim etmiyor... | Open Subtitles | رجل يقود سيارة مستأجرة يأخذ مفاتيحه معه للمطار لم يعيدهم في المطار |
Bak, Beyrut'a gitmek için bir saat içinde hava alanında olmalıyım. Bu iş ciddi. | Open Subtitles | يجب ان اكون في المطار خلال ساعة لتغطية احداث في بيروت |
Hayır, kapıda gördüm. hava alanında bizimleydi. | Open Subtitles | لا، رايته عندما دخلنا البوابه كان معنا في المطار |
hava alanında bir Chopper helikopteri onu Manticore'a götürmek için bekliyor. | Open Subtitles | هناك مروحية في المطار لإعادته إلى مانتيكور |
Yeni kocam ve bu aptal hava alanında, 10 Dolar 55 Sent olan kızılcık sulu votka... | Open Subtitles | زوجي الجديد و فودكا التوت الذي كلفنا 10.50 من البار الذي في المطار .. ِ |
Bu yüzden, uçmayı düşünme bile. hava alanında rezil olursun. | Open Subtitles | بالتالى لا تفكرى فى الهرب فستحرجين بالمطار |
Doğru. Kızının İlk Vaftiz Töreni ve hava alanında takıldı kaldı. | Open Subtitles | صحيح, أول تعميد لأبنته وهو عالق بالمطار |
Hayır, hava alanında kimlikleri tespit edildi. | Open Subtitles | لا،لقد تم التعرف عليهم بالمطار |
Annem hava alanında. | Open Subtitles | كيفين في البيت. أمّي في المطارِ. |
Paul, bütün fotoğraflarında hava alanında aldığın saati takıyorsun. | Open Subtitles | بول، إجمالاً صورِكَ أنت المُتْعِبة a ساعة إشترتْ في المطارِ. |
- Bakın hava alanında ne buldum? - Hoş geldin baba. | Open Subtitles | - يا، نظرة التي وَجدتُ في المطارِ. |
Son kelimesi Los Angles Uluslararası hava alanında Başka bir patlamanın olduğu | Open Subtitles | إستقبلت للتو تقريرا قصيرا بأن هناك إنفجارا آخرأ في مطار لوس أنجلوس الدولي |
Detroit'te hava alanında yapacak bir şeyim yoktu, ben de okudum. | Open Subtitles | اخبرتك انا فقط قرأته في لحظة غريبة من الاحباط في مطار ديترويت |
Orada hava alanında güzel bir kahvaltı yaparız. | Open Subtitles | .... بينما نستمتع بالافطار المترف على الطائره |