O ve arkadaşı havaalanında bir izci tarafından tespit edildiler. | Open Subtitles | هي وصديقتها لوحظا من قِبل المراقب في المطار خطفوها الالبانيون |
Eski bir katil, havaalanında bir büfesi var. | Open Subtitles | إنه شرطي سابق في قسم جرائم القتل لدية كشك في المطار |
Bahse girerim havaalanında bir çok yakışıklıyla tanışıyorsundur. | Open Subtitles | فتاة مثلك ترى العديد من الفتيان الرائعين في المطار |
Bu ABD Gümrük ve Sınır Güvenlik odası, John F.Kennedy Uluslararası havaalanında bir kaçakçılık odası, | TED | هذه غرفة الجمارك وحماية الحدود الأميركية، غرفة الممنوعات ، في مطار جون كنيدي الدولي. |
havaalanında bir şey yapacak elemana ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | مُيسور الحال , و أحتاج شخصاً ما للقيام ببعض الأعمال حول المطار |
Yanındaki kız arkadaşıyla, havaalanında bir gözcünün hedefi olmuşlar. | Open Subtitles | هي وصديقتها لوحظا من قِبل المراقب في المطار خطفوها الالبانيون |
Haberlerde havaalanında bir tür patlamanın olduğunu söylediler. | Open Subtitles | الاخبار تقول انه كان هنالك نوعاً من الانفجار في المطار |
havaalanında bir gazetecide durmamız lazım. | Open Subtitles | ولا بد من ان نتوقف عند كشك صحف في المطار |
Benim adım Dedektif Smith havaalanında bir operasyonun ortasındaydın | Open Subtitles | اسمي هو المحقق سميث أنت في خضم عملية سرية في المطار |
Bak cidden para kazanmak istiyorsan sana havaalanında bir iş bulabilirim. | Open Subtitles | هذا يبدوا تفاؤليا لكن انظري، إذا أردت جني مال حقيقي يمكنني أن احصل لك على عمل في المطار |
Yarın havaalanında bir tatlıcı dükkanı açtığımızı söyledim. | Open Subtitles | وقلت له كنا نفتح قسم للحلوى في المطار غداً |
havaalanında bir tabelada ismini görürsen endorfin salgılarsın. | Open Subtitles | هناك إطلاق إندورفين تحصل من رؤية اسمك على علامة في المطار. |
Hâlâ havaalanında bir yerde olmalı. | Open Subtitles | هو ما زالَ gotta يَكُونُ في المطار في مكان ما. |
havaalanında bir şey bulamadık, ben web bakıyor olacak ..... | Open Subtitles | أنا لم أجد شيء في المطار ، سوف أبحث في الويب ..... |
havaalanında bir 413 vakası var. | Open Subtitles | 41 3 مستمرّ في المطار. |
Bende Marshall'ın... Patronunu havaalanında bir ziyaret Edeyim. | Open Subtitles | أنا سأذهب لزيارة رئيس (مارشال) في المطار. |
havaalanında bir toplantı ayarladık. | Open Subtitles | لقد رتبت ل اجتماع في المطار. |
havaalanında bir şeyler yerim. | Open Subtitles | سأجد شيئاً آكله في المطار |
havaalanında bir bavulun içindeki kediden farksız. | Open Subtitles | إنه مثل هرة في مطار تحمل حقيبة |
Miami-Dade havaalanında bir kurye saldırıya uğramış. | Open Subtitles | ساعي البريد في مطار ميامي هوجم |
Daniel Purcell az önce JFK havaalanında bir uçağa binerken tutuklanmış. | Open Subtitles | قُبض على (دانيال بورسيل) للتوّ متوجّهاً للسفر على متن طائرة في مطار "جي اف كيندي" |
havaalanında bir yerde. | Open Subtitles | فى مكان ما حول المطار |