Başın derde girerse, havaya bir iki defa ateş edersin. | Open Subtitles | ,إن صادفتِ المتاعب فأطلقي رصاصتين في الهواء |
Yukarıda boş dairen dışında başka bir şey olmadığını biliyordun bu yüzden havaya bir el ateş ettin federal şerif uygulamalarına aykırı olduğunu bildiğin halde çünkü müziği bastıracak tek şeyin bu olduğunu düşündün. | Open Subtitles | وعرفت أن لا شيء فوك سوى شقة خالية لذا أطلقت في الهواء رغم معرفتك أنه ضد سياسة الحكومة لأنك توقعته |
Herhalde havaya bir güve atarsan arıya dönüşüyor. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد إن رششت كمية كافية من الماء في الهواء سيتحول إلى دبابير |
Air Force One havadan havaya bir füze tarafından vuruldu! | Open Subtitles | أن طائرة الرئيس قد أصيبت بضربة غير مباشرة بصاروخ من الجو |
Air Force One, çalınan bir radara yakalanmayan uçak tarafından ateşlenen havadan havaya bir füze tarafından vurulmuş. | Open Subtitles | طائرة الرئيس تعرضت لضربة غير مباشرة من صاروخ من الجو أُطلق من مقاتلة شبح مسروقة |
Kalabalık bir barda havaya bir el ateş ettin. | Open Subtitles | وجدت طلقة في الهواء في حانة مكتظة |
Eğer onu bulursanız, havaya bir el ateş edin. | Open Subtitles | إن وجدتماها أطلقا رصاصة في الهواء |
havaya bir ok attım. | Open Subtitles | البيت الثاني "أطلقت سهماً في الهواء .. |
"havaya bir ok attım." | Open Subtitles | أنا أطلق السهم في الهواء |
Tomás Garrido'nun tek yapması gereken havaya bir bozuk para atmak ve sizin yakalamanızı beklemekti. | Open Subtitles | بالنسبة لـ (توماس غاريدو) كان يكفيه رمي العملة في الهواء وينتظرك لتلتقطها |
havaya bir ok savurdum... | Open Subtitles | ... أطلقتُ سهماً في الهواء |