Sanki Haven'da neler olduğunu kimse bilmiyor. | Open Subtitles | وكأن لا أحد في هايفن يعرف بأصحاب القدرات |
Tam da Haven'da sürgülü silahlı katilin çıktığı zamanlara denk geliyor. | Open Subtitles | ذلك عندما ظهر قاتل بندقية الترباس في هايفن |
Haven'da bir psikiyatri koğuşunun daha çok hastası olacağını sanıyor insan. | Open Subtitles | اعتقد ان الجناح النفسي هو العمل الاكبر في هايفن |
Jeffrey'i Haven'da bıraktıktan sonra bir daha hiç iletişime geçtiniz mi? | Open Subtitles | اذن بعد ان قمتي بترك جيفري في هايفن هل بقيت على اتصال ؟ |
Haven'da başka bir zaman kaybolması olayı yaşanmıştı. | Open Subtitles | كان هناك حادث آخر حول الوقت الضائع في هايفن |
Dr. Cross'un Haven'da kalması için bir nedeni kalmaz. | Open Subtitles | لن يبقي للدكتورة كروس اي سبب للبقاء في هايفن |
Eğer bu eczacınızdaki hastalıkla aynı hastalıksa Haven'da salgın var demektir. | Open Subtitles | اذا كانت نفسها المكورات العنقودية فان الصيدلي الخاص بك حدث في هايفن تفشي |
Seni kasabadan uzaklaştırırsak belki ayılar Haven'da ortaya çıkmayı bırakırlar. | Open Subtitles | اذن اذا اخذناكي خارج المدينة ربما ستتوقف الدببة عن الظهور في هايفن |
Seni kasabadan uzaklaştırırsak belki Haven'da ortaya çıkmayı bırakırlar. | Open Subtitles | اذا اخرجناك من المدينة ربما الدببة ستتوقف عن الظهور في هايفن |
Haven'da, haddini aşan federal organizasyonla ilgili bir sorunumuz var. | Open Subtitles | نحن نواجه مشكلة مع المؤسسة الاتحادية تجاوز في هايفن |
Çünkü bu da Haven'da yaptığım tüm diğer şeyler gibi sonuçlandı. | Open Subtitles | لأن هذا واضح مثل كل شيء آخر لقد قمت بكل ما استطعت فعله في هايفن |
Sence Haven'da daha fazla şarap var mıdır? | Open Subtitles | أتعتقدين بأن هناك الكثير من الخمر في هايفن ؟ |
Haven'da terk ettiğin tüm bu insanlar var ya? | Open Subtitles | كل هؤلاء الناس في هايفن والذين تخليت عنهم |
Böyle devam ederse Haven'da kimse kalmayacak. | Open Subtitles | استمر هذا الوضع،يؤدي الى عدم بقاء احد في هايفن |
Buradaki Joe'nun öldüğü bir gerçek ama ölüm nedeni yok ve Haven'da bu şekilde bulunan başka tek bir ceset var. | Open Subtitles | من الواضح ان جوي هنا ميت ولكن لايوجد سبب للوفاة وتوجد فقط جثة واحدة وجدت هكذا في هايفن |
Hâlâ Haven'da olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولكن كان هذا قبل سنوات لا أعتقد انها ما تزال في هايفن |
Haven'da işler kötüye giderse orada saklanmayı planlamıştık. | Open Subtitles | إنه المكان الذي خططنا للاختباء فيه إذا اصبحت الأمور في هايفن على وشك الانهيار |
Haven'da daha fazlasının saklı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت يوجد الكثير منها مخفي في هايفن |
Istakoz yavrusu zincirim için bir ana merkez istiyorum Haven'da en güzel manzara oraya ait. | Open Subtitles | أحتاج لسفينة من أجل الكركند ولديهم المناظر الأفضل في "هايفن" |
Bu Haven'da gördüğüm ilk tuhaf olay değil Nathan ve sadece bir haftadır buradayım. | Open Subtitles | هذا ليس الشيء الغريب الأول الذي رأيته في "هايفن" ومضى على وجودي أسبوع واحد فقط، أيمكنك أن تخبرني ما الذي يجري هنا؟ |