GZK ile Hawthornelar arasında bulduğun herhangi bir ilişkiyi not et. | Open Subtitles | ضع علامة على أيّ علاقة تراها بين القاتل وبين عائلة (هاوثورن). |
O tüneli Hawthornelar'ın yapmadığını söyle. | Open Subtitles | أخبريني أنّ شركة (هاوثورن) للخرسانة لم تقم بتمديد ذلك الجزء من النفق. |
Hatta bu fotoğrafı da Hawthornelar'ın evinde buldum. | Open Subtitles | في الواقع، وجدت هذه الصورة في منزل عائلة (هاوثورن). |
Nihayet, Hawthornelar için iyi bir haber. | Open Subtitles | أخيرا، بعض الأخبَار الجيّدة عن عائلة (هوثورن). |
DNA testinin, Hawthornelar'dan birini babasını boğmada kullanılan kemerle ilişkilendirmesinin halka açıklandığı gün, bir GZK kurbanının kızıyla kaçtı. | Open Subtitles | في نفس اليوم الذي إنتشر فيه خبر الحمض النووي وأنه مُرتبط بـ(هوثورن) في الحزام المُستخدم في خنق والدُها. أتعتقدين بأن هذه صُدفَة؟ |
Tabii ya. Hawthornelar'dan biri intihar ettiğinde milyon tane polis gelir. | Open Subtitles | بالطبع، عندما يكون لدى عائلة (هاوثورن) رجلًا قتل نفسه، العديد من أفراد الشرطة يظهرون. |
Kuyruğu kesilip, sonra dikilmiş ve sorumlusu da Hawthornelar. | Open Subtitles | ذيله قُطع ومن ثمّ تمّت خياطته مُجدّدًا، وعائلة (هاوثورن) من فعل ذلك. |
Hawthornelar, yeni bir bahçıvan almak zorunda kaldı. | Open Subtitles | تحتّم على عائلة (هاوثورن) توظيف بُستانيٌّ جديد. |
Ama Hawthornelar'a erişimin var ki bu da işimize yarayabilir. | Open Subtitles | -ولكن ... لديك صلاحيّات بينهم. لمحةٌ داخل عائلة (هاوثورن) من شأنها أن تكون مفيدةٌ لنا. |
Gunther, Hawthornelar'ın bahçıvanıydı. | Open Subtitles | (جانثر) كان بستانيّ عائلة (هاوثورن). |