Bu da ne? Bir tür amigo kız Hayır işi, bir geceliğine garson ol gibi bir şey mi? | Open Subtitles | عمل خيري للمشجعات، العمل كنادلة لليلة واحدة ؟ |
Bu kadar boş vaktim olmasına alışık değilim. Burada hayatın akışı çok rahat. Katılacak bir Hayır işi bulabilirim herhalde. | Open Subtitles | إنه لأمرٌ غريب بأن أحظى بكل وقت الفراغ هذا, إن التأقلم في هذا المكان سهل , لكن إن صادفني عمل خيري فسألتحق به |
Gerçekten de doğru. Hayır işi yapmak gerçekten de insanın içini ısıtıyor, biliyor musunuz? | Open Subtitles | إنها حقيقة, إن الأعمال الخيرية تعطيك ذلك البريق الدافئ |
Eğer derneğiniz vergi kaçırmaktan fişlenmişse bu Hayır işi olmaz. | Open Subtitles | ليس عندما يوقف العمل الخيري من سلطة الضرائب والإيراد |
Gezegenimizi korumak için kuzey ülkelerinden Yeşil Fona yapılan katkılar Hayır işi değil. | TED | حين نتحدث عن مساهمات دول الشمال للصندوق الأخضر من أجل حماية كوكبنا، فهذه ليست صدقة. |
Hayır işi yapıyoruz burada, bedava bilet diye bir şey yok. | Open Subtitles | ,حسنا, إنها للعمل الخيري لذا لن يكون هناك أي تذاكر مجانية |
Evet, üçümüzün orada olması adamın kaçmasını zorlaştırır da ondan. Jen ile hiç Hayır işi yaptınız mı? | Open Subtitles | اجل , لأنها تعلم اننا سنكون ثلاثة اشخاص يمنعوة من الهرب هل انت و (جين) عملتم عمل خيرى من قبل ؟ |
Aslan kralın özel bir Hayır işi performansına biletlerim var. | Open Subtitles | أنا لدي تذاكر حفل خيري " لمسرحية " ملك الغابة |
Miranda, bunun hayır maçı mı, yoksa Hayır işi mi olduğundan emin değildi. | Open Subtitles | ميراندا اسن وأبوس]؛ ر متأكدا مما اذا كان مباراة خيرية أو مجرد جمعية خيرية. |
Yani Andy ve benim dışımdaki herkes Hayır işi mi yapıyor? | Open Subtitles | -فالجميع قام بأعمالٍ خيريّة سواي أنا و (آندي)؟ |
Hayır işi yapmıyorum. Kabalık olmamız iyidir. Aylaklara veya diğer insanlara karşı en iyi savunma aracı insanlardır. | Open Subtitles | هذا ليس عمل خيري ، يجب أن يكون لديكِ أعداد كافية الناس هم أفضل طريقة للدفاع ضد السائرون أو حتى ضد الناس |
Hayır işi için bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أقوم بعرض متميز من أجل عمل خيري |
Hayır işi bu. Hadi ama, vergiden muaf. | Open Subtitles | إنه عمل خيري هيا، إنه اقتطاع ضريبي |
Columbia'daki tıp okuluna gitmiş, her çeşit Hayır işi ıvır zıvırı. | Open Subtitles | ذهب الى كلية الطب في كولومبيا كل هذه الأعمال الخيرية |
Kocası, Afrika'nın çok karanlık bölgelerinde bir sürü Hayır işi yapıyor. | Open Subtitles | زوجها لديه الكثير من الأعمال الخيرية في اماكن مجهولة بأفريقيا |
Spor, Hayır işi, ders dışı faaliyetler. | Open Subtitles | الرياضة, الأعمال الخيرية الأعمال اللاصفية |
Oğlumun lisedeki son yılı ve bu Hayır işi zamanımı fazlasıyla işgal ediyor. | Open Subtitles | هذا هو العام الأخير في دراسة ابني الثانويّة، و العمل الخيري هذا يشغلني بشكلٍ كافّ |
Hayır işi yapmayın demiyorum, yapın. | Open Subtitles | أنا لا أقول لاتنفقي على العمل الخيري بل أنفقي على العمل الخيري |
Hayır hayır kimse buna Hayır işi demiyor. | Open Subtitles | كلاَّ لا أحد يقول أنّكِ صندوق صدقة. |
En son Hayır işi yaptıklarında, paranın neredeyse yarısı kayboldu ama nedense organizatörlerde yeni spor ayakkabılar belirdi. | Open Subtitles | المرة السابقة جمعوا النقود للعمل الخيري وبالكاد أصبح نصفها مفقودا و بعدها بدأ المنظمون بالظهور بأحذية رياضية جديدة |
Jen, daha dün gece Hayır işi yaptı. | Open Subtitles | الليلة الماضية , (جين) قدمت عمل خيرى |
Hayır işi etkinliği için Atlantic City'ye gidiyorduk. | Open Subtitles | نحن في طريقنا الى اتلانتك سيتي لحضور حفل خيري |
Prostat kanserine karşı bir Hayır işi. | Open Subtitles | جمعية خيرية لاجل مرضى سرطان البروستات |
Sen bu yüzden Hayır işi yapmıyorsun. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}.لهذا لا نقوم بأعمالٍ خيريّة |
Doğrudan konuya geleceğim. Bu bir Hayır işi değil. | Open Subtitles | سأدخل مباشرةً في الموضوع هذه ليست منظمة خيرية |
Biz Renautas'ta sizlerin yaratıcı ruhunuzu geliştirebilmenizi arzuluyoruz. "Hayır işi yapan, iyi iş yapar." | Open Subtitles | "إذن هنا في (ريناتس) نريد أن نتبنى روحكم المبدعة، فعمل الخير هو عمل جيد" |
Her zamanki gibi ünlülerimiz Hayır işi için buradalar. | Open Subtitles | كالعادة كل المشاهير يلعبون للأعمال الخيرية |