Bir babanın yada kocanın hayal edebileceği her şeye sahiptim. | Open Subtitles | كان عندي كلّ شيء يمكن لزوج أو أب أن يحلم به أبدا |
Dul eşi Belle'e, pek çok erkeğin ancak hayal edebileceği bir servet bıraktı. | Open Subtitles | ترك لأرملته "بيل" ثروة يحلم بها أكثر الرجال |
Seçkin bir eğitim çoğu insanın sadece hayal edebileceği bir şeydir. | Open Subtitles | تعليم راقي هو كل ما يحلم به أيّ شخص |
Çok az insanın hayal edebileceği bir yolculuk geçirdin. | Open Subtitles | لقد خضتَ رحلة لم يحلم بخوضها إلا القليل |
Bir atın hayal edebileceği herşeyin var. | Open Subtitles | كل ما يحلم به اى فرس |
Herkesin hayal edebileceği her şeye sahiptin. | Open Subtitles | حصلت علي كل ما يحلم به الرحال |
Birçok insanın sadece hayal edebileceği bir servet elde ettiler. | Open Subtitles | جمع ثروة اي رجل يحلم بها |
Kendisine sonsuz hayat da dahil hayal edebileceği tüm zenginliği sağlayabilecek felsefe taşını geliştirmeyi başardığına inanılıyordu. | Open Subtitles | أعتقد على نحوٍ واسع بإنه نجح في تطوير (حجر الفيلسوف)، الذي يمكن أن يمنحه كُل الثروة التي أن يحلم بها، وكذلك الحياة الأبدية. |