Ve bu korkunç hayal kırıklığının ardından artık bitirme vakti. | Open Subtitles | وعلى هذا خيبة أمل رهيب، حان الوقت لوضع حد ل. |
Geçmiş hayal kırıklığının kararlarını etkilemesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتركي خيبة أمل ماضيك يؤثر في حكمك |
Ve bu korkunç hayal kırıklığının ardından artık bitirme vakti. | Open Subtitles | وعلى ذلك خيبة أمل كبيرة، وحان الوقت لإنهاء. |
Yani şimdi ikimiz de bu denli bir hayal kırıklığının nasıl olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إذن الآن كلانا نعلم كيفَ يكون شعور خيبة الأمل التي لاتصدق |
Bunu şöyle düşünün: Yaşamınızın çoğunda, varlığınızın dışında yaşıyorsunuz başınıza gelen olaylar zincirinde her şeyin normal olduğu yerde, güvenli ve düzenli şekilde, ama başarısızlık sizi bu yerden birden fırlatır atar hayal kırıklığının o kör karanlığının tam içine. | TED | إذن فكروا في الأمر على هذا النحو: تعيشون معظم حياتكم، خارج ذواتكم وسط سلسلة من التجارب الإنسانية حيث كل شيء طبيعي ومطمئن واعتيادي، ولكن الفشل يقذف بكم فجأة بعيدا من هنا ويرمي بكم وسط ظلام حالك من خيبة الأمل. |
Ne yazık ki, hayal kırıklığının acısını senden çıkardı. | Open Subtitles | " بومان " كانت لديه توقعات لنفسه لم يلتقيها ولسوء الحظ صب كل خيبة الأمل عليك |
Uchiha'lıların çok sevdiklerini yitirmelerinin yahut kendileri konusunda yaşadıkları hayal kırıklığının verdiği acının ardından beyinlerinde eşsiz bir çakra salınır ve optik sinirlere etki ederek kişinin gözünün şeklini değiştirir. | Open Subtitles | عندما يتلوى الأوتشيها في معاناة الخسارة من الحب العظيم أو خيبة الأمل بهم ...تشاكرا نادرة تُطلق سراحها داخل عقولهم و |
hayal kırıklığının emareleri. | Open Subtitles | نظرة خيبة الأمل |