Ve şu anda... yıllardır hayalini kurduğum böyle bir günde... yanımdaki kadın sen olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أكون أسعد من ذلك هذا اليوم الذي كنت أحلم به لمدّة طويلة المرأة التي أقف بجانبها |
Ve şu anda... yıllardır hayalini kurduğum böyle bir günde... yanımdaki kadın sen olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أكون أسعد من ذلك هذا اليوم الذي كنت أحلم به لمدّة طويلة المرأة التي أقف بجانبها |
Bu yıllardır hayalini kurduğum bir şeydi. | Open Subtitles | و الذي كنت أحلم به و أردته منذ العديد من السنوات |
Evet. Ve sonra hayalini kurduğum o gün nihayet gelmişti. | Open Subtitles | وبعد ذلك اتى اليوم الذي طالما حلمت به |
Fakat bilmediğim bir şey vardı ki her zaman hayalini kurduğum muhteşem hediyeleri alıyordum: Kendime saygı duymak, bilgi, disiplin. | TED | وكلما عرفت القليل كنت أكتسب أعظم الهبات التي لم أكن أحلم بها يوماً: قيمة الذات، المعرفة والإلتزام. |
İncil'den değil. hayalini kurduğum bir şeydi. | Open Subtitles | و هي ليست كما ذكر في الإنجيل إنها بناءً على شيء أحلم به |
hayalini kurduğum tek şey bunu yapmaktı , özellikle de diğer her şeye sahip olduğum için. | Open Subtitles | فعل هذا هو كل ما كنت أحلم به خصوصاً أنني بالفعل أملك كل شيء آخر |
Ve hayatım boyunca hayalini kurduğum o günü kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولا اُريد أن أفوت اليوم الذي كنت أحلم به طوال حياتي |
Ama tüm gün hayalini kurduğum bu güzelim ve rahatlatıcı küvet şu an tüy, motor yağı ve muhtemelen kuş gribiyle dolu. | Open Subtitles | لكن الآن الحوض اللطيف والمريح الذي كنت أحلم به طوال اليوم، أصبح ممتلئًا بالريش وزيت السيارات |
Yatağıma yattığımda hayalini kurduğum tek şey oraya dönebilmekti. | Open Subtitles | والإسترخاء على سريري ، كل ما يُمكنني أن أحلم به هو الرحيل من هُنا |
Sizine dolaşmak hep hayalini kurduğum şeydi. | Open Subtitles | مصادقتكم هو ما كنت أحلم به دائماً |
Tüm hayatım boyunca hayalini kurduğum kişiyi öldürdün. | Open Subtitles | لقد قتلتي شخصاً كنت أحلم به طوال حياتي. |
Hayatım boyunca hayalini kurduğum kişiyi öldürdün. | Open Subtitles | لقد قتلت شخصاً ظللت أحلم به طيلة حياتي. |
Sadece hayalini kurduğum bir ev. | Open Subtitles | ذلك فقط بيت أحلم به |
Bu hep hayalini kurduğum şey. | Open Subtitles | وهذا كل شيء لم أحلم به أبداً |
Her zaman hayalini kurduğum şey bu. | Open Subtitles | هذا ماكنت أحلم به دومًا. |
Ama, bir de, küçüklüğümden beri hep hayalini kurduğum aşk var. | Open Subtitles | -والحب الذي طالما حلمت به . |
Sanırım söylemek istediğim şey... geçmişin gitmesine izin verme zamanı... ve burada, benim sadece hayalini kurduğum şeylere sahip olduğunu farkına var. | Open Subtitles | أعتقد أن ما أقوله هو أن تترك الماضي كي تكتشف أن لديك أشياء هنا أحلم بها |
Baba, bu hep hayalini kurduğum andı. Ama... | Open Subtitles | أبي ، هذه اللحظة التي كنت أحلم بها دائماً |
kötü bir klişe gibi gelebilir ama sen hayalini kurduğum kadınsın. | Open Subtitles | قد يبدو هذا كما لو إنها محاولةتعارفسيئة.. لكن.. أنت الإمرأة التي أحلم بها |