Bu hayatının sonuna kadar her gün pişman olabileceğin bir şey. | Open Subtitles | هو سيكون شيءا الذي أنت تأسفين عليه كلّ يوم لبقية حياتك. |
Her zaman, hayatının sonuna kadar orduda kalırsın diye düşünüyordum. | Open Subtitles | تصورت دوما انك ستكون بالجيش النظامي لبقية حياتك |
hayatının sonuna kadar arkadaşlarınla yaşayamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع العيش بقية حياتك مع الأصدقاء. |
hayatının sonuna geldiğinde bile, sonradan "Herşeyin Teorisi" olarak bilinecek teoriyi bulmak için durmaksızın denklemler yazdığı not defterini hiç yanından ayırmadı. | Open Subtitles | حتى بينما اقترب من نهاية حياته أبقى مفكرة قريبة منه محاولا بشراسة الحصول على معادلات |
81-A talimatına göre Sydney'yi mahkemeye, duruşmaya çıkartmadan hayatının sonuna kadar tutabilirler. | Open Subtitles | تحت البند 81 ايه يمكنهم احتجازها بدون أدله و حبسها لبقية حياتها |
O çok iyi biridir Stevie, hayatının sonuna kadar garson kalmaktan korkuyor. | Open Subtitles | انه حقا رجل عظيم ستيف واعرب عن اعتقاده انه سيكون العامل لل بقية حياته |
Felç, çıldırma hayatının sonuna kadar içine kapanmasını sağlayacak zihni ağrılar. | Open Subtitles | الشلل, الجنون, الم نفسي عميق ربما ينغلق علي نفسه لبقية حياته |
Ama iş aşka gelince, bir kişi vardır ve o da savaşa gidip beş ay sonra ölürse hayatının sonuna kadar yas tutmak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | لكن في الحب يوجد رجل واحد فقط و عندما يذهب إلى الحرب و يموت بعد 5 أشهر عليك أن تحزن لبقية حياتك |
Ama eğer oraya gitmezsen, hayatının sonuna kadar o uçurumda kalacaksın. | Open Subtitles | لكن إذا لم تذهب ستظل متعلقاً بهذا الإحساس لبقية حياتك |
Ama seni kaybetmek ve hayatının sonuna kadar seni atlattığımım düşünerek yaşamanı istemedim. | Open Subtitles | لكني لن .. لم أرد أن أخسرك لأن كل ما كنت افكر فيه هو ألا أدعك تعتقدين لبقية حياتك أنني تخليت عنك |
Ve gerçekleşmeyecek, sen zaten hiç bir zaman bunu yapmayacaktın. Hafızanın derinlerine iteceksin, sonra rahat koltuğuna yaslanıp, hayatının sonuna kadar gündüz TV programlarıyla hipnoz olacaksın. | Open Subtitles | وتراجع ذكرياتك وتتندم عليها وستبقى امام تلفازك البائس لبقية حياتك التعيسة |
İyi hedefle hayatının sonuna kadar asgari maaşla kalabilirsin. | Open Subtitles | ستخلّف لك ذكرى تحكيها لأطفالك الصغار لبقية حياتك |
hayatının sonuna kadar arkadaşlarınla yaşayamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيعين العيش بقية حياتك مع الأصدقاء. |
Eğer bir daha... kızımın bir kilometre yakınına yaklaştığını görürsem, seni hayatının sonuna kadar hapse attırırım. | Open Subtitles | لمسافة أقل من ألف ياردة من ابنتِي ثانيةً سأنفيك بقية حياتك كلها |
Bir anda verdiğin kararlar hayatının sonuna kadar takip edecek seni. | Open Subtitles | ستتخذ قرارات بجزء من الثانية وتضطر للعيش معها بقية حياتك |
Ama hayatının sonuna doğru, kendisi de yanıldığını kabul etti. | Open Subtitles | لكنه في نهاية حياته إعترف أنه أخطأ |
Onu böyle dolduruşa getirirsen hayatının sonuna kadar Bayan Goddard'ın yanında kalabilir. | Open Subtitles | ارفعي آمالها أكثر وستكون في نهاية المطاف مع السيدة جودارد لبقية حياتها |
Bir kazada öldüğünü sanıyor ve hayatının sonuna kadar böyle düşünecek. | Open Subtitles | يعتقد أنها ماتت بحادثة.. وسيستمر باعتقاد هذا بقية حياته |
hayatının sonuna kadar kalacağı akıl hastanesine gönderilmeden bir gün önce gelmiş geçmiş en karizmatik seri katil ile yapılan ilk ve tek derin röportaj. | Open Subtitles | أول مقابلة مطوّلة مع أكثر السفاحين شعبية قبل يوم واحد من نقله للمصحة العقلية لبقية حياته |
Neden ki, burada hayatının sonuna kadar yetecek oyuncaklar var. | Open Subtitles | لِمَ، لديهم ألعاب هنا تكفيك لبقية حياتكِ. |
hayatının sonuna kadar gününün 24 saatini benimle geçiremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تظل بجانبي 24 ساعه لبقيه حياتك |
Parayı alacak, emekli olacak, hayatının sonuna kadar gül gibi geçinecekti. | Open Subtitles | خطّطت لبيعه و اخذ المال و التقاعد و تكون مسؤلة عن نفسها و تعيش هكذا بقية حياتها. |
Bunu sana ölüm döşeğinde vermişti... ve hayatının sonuna kadar birlikte olmak istediğin kadına vermen için söz verdirtmişti. | Open Subtitles | عطتك إياه على فراش الموت و جعلتك تقسم أنك ستعطيه للمرأة التي تريد أن تقضي باقي عمرك معها |
hayatının sonuna kadar... ...seninle yaşayacak bir kötülük. | Open Subtitles | "شرٌ سيعيش معك َ لِبقية حياتك" |
hayatının sonuna kadar sen, ölüler ve benim gibi catlaklar olacak! | Open Subtitles | ستلتصق بالموتى والمجانين أمثالي لبقيّة حياتك. |
Bir adamda hayatının sonuna kadar öyle hissetmesini isteyemezsin. | Open Subtitles | لا يعقل أنْ تطلبي مِنْ رجل أنْ يشعر بهذا لبقيّة حياته |
Bırakalım da o unutulmış adada hayatının sonuna kadar yaşasın. | Open Subtitles | دعوه يقضي باقي حياته على تلك الجزيرة المنسية |