Haydi ama, bu senin hayatınla ilgilendiğim nadir anlardan bir tanesi. | Open Subtitles | هيّا ، إنه أحد الأوقات القصيرة التي أهتم فيها جزئياً بحياتك |
Sonra hayatınla ilgili, ne yapman gerektiğini öğrenirsin, bilirsin, kendi yolunu çizmek gibi. | Open Subtitles | ثم عليك ايجاد ما يجب عليك فعلة بحياتك هل تعلم ، اى .. |
Her zaman hayatınla ilgili bir şeyler yapmak istediğini söylerdin. | Open Subtitles | انت دائماً كنت تقولى انكِ تريدى أن تفعلى شيئأ بحياتك |
Ailenin erkek arkadaşlarından biriyle tanışmasının seks hayatınla bir ilgisi olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أن إلتقاء أبائك بأحد عشاقك لا علاقة له بحياتك الجنسية. |
Hayatında hiçbir tat yokmuş. hayatınla ilgili endişeliymişsin. | Open Subtitles | يقول بأنّ في أسلوب معيشتك لا نكهة للطعام، إنّكَ قلق حيال حياتكَ |
hayatınla yapman gereken çok daha fazla şey var. | Open Subtitles | هناك كثيرا أكثر أنت من الضروري أن تعمل بحياتك. |
Senin buna hakkın yok,ama benim senin hayatınla ilgili konuşmaya hakkım var. | Open Subtitles | ليسَ لديك الحق، بينما أنا لي الحق في التدخل بحياتك. |
Liseden beri senin seks hayatınla ilgileniyorum. | Open Subtitles | أن أعتني بحياتك الجنسية منذ المدرسة الثانوية. |
hayatınla istediğin gibi oynayabilirsin ama Hailey'i kaybetme. | Open Subtitles | يمكن أن تفعل ما تشاء بحياتك لكنّ لا تضيعها. |
Senin de hiç gün boyunca muazzam olayların olmadığı ama sonunda kim olduğun hakkında bir fikrin olmadığı ya da hayatınla ne halt ettiğini bilmediğin günler oldu mu? | Open Subtitles | هل صادفك يوم من الايام الذي لم يحدث فيه شيء يذكر ؟ ولكن في نهايتة لا تعرف حتى من انت او مالذي تفعلة بحياتك ؟ |
Seninle gurur duyuyorum. hayatınla ilgili yaptığın seçimlerden dolayı. | Open Subtitles | أنا فخور بك للاختيارات التى صنعتها بحياتك |
Özel hayatınla herkesin canını sıkıyorsun. | Open Subtitles | ماذا؟ إنك تحبط الجميع و تضجرهم بحياتك الخاصة |
Yasalarımız gereğince, bunu hayatınla ödeyeceksin. Götürün! | Open Subtitles | بموجب قوانيننا ستدفع الثمن بحياتك,خذوه بعيداً |
Dinle dostum, işim bitince hayatınla ne istersen yap. | Open Subtitles | اسمع يا صاح، عندما انتهِ منك عندئذ يمكنك أن تفعل ما تريد بحياتك |
Madem hayatınla bu kadar mutlusun gecenin yarısı iş yerine dönüp bana gelip bağırmaktan başka yapacak daha iyi bir şeyin yok mu? | Open Subtitles | انت سعيد للغاية بحياتك بحيث انه ليس لديك شيء افضل لتفعله في منتصف الليل الا ان تأتي الى العمل لتصرخ في؟ |
Ama bir dahaki sefere birçok bağlantısı olan biri sana ne istediğini sorarsa sana tavsiyem, konuya aşk hayatınla başlama. | Open Subtitles | لكن المرة القادمة حين يسأل شخص ما مرتبط لحدماماذاتريدنصيحتيغيرالمطلوبةهى، لا تبادر بحياتك العاطفية إطلب ما هو أكثر |
İş hayatınla özel hayatının birbirine karışmasını istemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تريد أن تخلط حياتك العملية بحياتك الشخصية |
hayatınla ilgili bir şeyler yapman için tek şansımdı. | Open Subtitles | لقد كانت فرصتي الوحيدة لأجعلك تفعلين شيء بحياتك. |
Yuvanı yerle bir edip eski hayatınla olan tüm bağlarını koparmadan yeni hayatına başlayamazsın. | Open Subtitles | حالما تدمّر موطنك وتقطع كافّة صلاتك بحياتك القديمة سيتسنّى لك البدء من جديد. |
Ama benim ilgilendiğim bu konunun kendi hayatınla nasıl ilişkili olduğu. | Open Subtitles | ولكن مايهمني بالموضوع هو كيف أن الموضوع يرتبط بحياتك الحقيقيه |
Seks hayatınla ilgili konuşmakta sıkıntı çekmiyorsun ama aşk hayatına gelince... | Open Subtitles | لم تكن لديكَ مشكلة بالحديث عن حياتكَ الجنسيّة لكن حياتكَ العاطفيّة... |