Hiçbir kökü olmayan bir hayat hikayesi uydurmak istemedim. | Open Subtitles | لم أرد اختراع قصة حياة ليس لها علاقة بأي شيء |
Harika bir hayat hikayesi var ve kesinlikle çok rahat ve güvenli hele de o durumda birine göre | Open Subtitles | لها قصة حياة رائعة وهي مستعدة وواثقة لأقصى درجة |
Anlatacak bir hayat hikayesi olmayanlara güvenilmez. | Open Subtitles | وإن رجلاً بلا قصة حياة يرويها وشمه، ليس أهلاً للثقة |
Burada duruyor olsaydın, hayat hikayesi açıklanmamış olarak bulunurdun. | Open Subtitles | إذاوقفتمهنا، فقد وقفتم في المكان الذي تكشفت قصة الحياة |
Düşünmek için cazip olan bir hayat hikayesi. Sadece hayatta kalma konusunda. | Open Subtitles | يستهوينا التفكير أن تقتصر قصة الحياة على البقاء حياً، |
Buster, yeni aşkına doğru yola koyulmuşken, hayat hikayesi hakları için henüz hikayeden atmadığı son birkaç aile üyesinden imza almaya çalışan | Open Subtitles | وفي طريق عودته لـ حبه الجديد (بستر) صادف (مايكل) الذي كان يحاول الحصول على حقوق قصة الحياة من أحد الأقلاء من العائلة |
Hiçbirinizin hayat hikayesi umurumda değil. | Open Subtitles | لا اريد قصة حياة اي احد |
Koca Ayak'ın hayat hikayesi. | Open Subtitles | قصة حياة "القدم الكبيرة". |
Uday'in hayat hikayesi. | Open Subtitles | قصة حياة (عُدي). |