Ama eğer bunu bir hayat kurtarmak için yaptıysan eğer zorundaydıysan o zaman sorun yok demektir. | Open Subtitles | لكن إن فعلتها لإنقاذ حياة وحتمت عليك الضرورة فلا عليك إذًا |
Senin de her zaman söylediğin gibi, hayat kurtarmak için bıçağı eline almalısın. | Open Subtitles | أتعلم ؟ كما تقول دائماً يتطلب سكينة لإنقاذ حياة |
Ne kadar ironik, eskiden hayat kurtarmak için kan verirdik. | Open Subtitles | من المضحك أننا كنا نتبرع بالدم لإنقاذ الحيوات |
Koşullandığım şeyi yapmak için, onunki karşılığında hayat kurtarmak için kullandım onu. | Open Subtitles | أنا استعملته لفعل ما انا منقاد لفعله لإنقاذ الناس على حسابه |
Altı yıl boyunca, polis onları alıkoydu ve hayat kurtarmak için kullandı. | Open Subtitles | لست سنوات إستخدمتهم الشرطة رغماً عن إرادتهم. و إستخدموهم لأنقاذ الأرواح. |
Makine hayat kurtarmak için tasarlandı, can almak için değil. | Open Subtitles | الآلة مصممة لإنقاذ الأرواح وليس لإزهاقها |
Bu adam hayat kurtarmak için herşeyi yapar. | Open Subtitles | هذا الرجل بوسعه فعل أي شئ لإنقاذ حياة |
Bir hayat kurtarmak için ameliyathanede kaldım... | Open Subtitles | لأني بقيت فيه غرفة العمليات لإنقاذ حياة... |
Bir hayat kurtarmak için, gerçeği bilmelisiniz. | Open Subtitles | تحتاج لمعرفة الحقيقة لإنقاذ حياة |
Ne fark eder ki, bunu bir hayat kurtarmak için yaptı. | Open Subtitles | الأمر المهم، انّها فعلت ذلك لإنقاذ حياة |
1 milyon hayat kurtarmak için bile mi? | Open Subtitles | حتى لإنقاذ حياة مليون شخص |
Altı yıl boyunca, polis onları isteği dışında alıkoydu ve onları hayat kurtarmak için kullandı. | Open Subtitles | لمدة 6 أعوام، شرطتنا احتجزتهم ضد رغبتهم واستخدموهم لإنقاذ الحيوات. |
Daire'ye hayat kurtarmak için katıldım. | Open Subtitles | انضممت للشرطة الفدرالية لإنقاذ الناس |
hayat kurtarmak için her şansı kullanırız. | Open Subtitles | نحن نتحين الفرص لإنقاذ الناس |
hayat kurtarmak için ne güzel bir gün! | Open Subtitles | ! يا له من طقس رائع لإنقاذ الناس |
Wilmer Velmavelma'yı, Leon J. Panetta'yı seviyorum. Buz patenini seviyorum fakat eğlence için, hayat kurtarmak için değil. | Open Subtitles | الفراولة ، (ويلمير فيلما فيلما) ، (ليون جيه بانيتا) التزحلق على الجليد من أجل المتعة وليس لأنقاذ الأرواح |
hayat kurtarmak için. | Open Subtitles | لأنقاذ الأرواح |
6 yıl boyunca polis onları istekleri dışında alıkoydu ve hayat kurtarmak için kullandı. | Open Subtitles | لمدة ست سنوات، شرطتنا عقدت لهم ضد إرادتهم واستخدمها لإنقاذ الأرواح. |
6 yıl boyunca polis bizi isteğimiz dışında alıkoydu ve hayat kurtarmak için kullandı. | Open Subtitles | لمدة 6 أعوام، تم احتجازنا ضد رغبتنا. و استخدمنا لإنقاذ الأرواح. |
Onlara hayat kurtarmak için gönüllü olacaklarını ve süt banyosunda sadece birkaç hafta geçireceklerini söylemişlerdi. | Open Subtitles | لقد أخبروهم بأنهم سيتطوعون لإنقاذ الأرواح, و أنهم سوف يقضون فحسب بضعة أسابيع في الحمام اللبني. |