Sıradan bir hayat süren ortalama bir insan için, şöhretin ipnotik bir cazibesi vardır. | Open Subtitles | بالنسبة إلى الشخص العادي الذي يعيش حياة عادية تمثّل الشُهرة فتنة طاغية |
Onun gibi mutsuz bir hayat süren bir adam alışılmışın dışında ilanlara cevap vererek bunu sevdiğini anlar. | Open Subtitles | شخص مثل هذا، يعيش حياة بائسة، يستجيب لإعلان غريب في موقع (كريغسليست)، أعتقد أنه يحب الأمر |
Onun gibi mutsuz bir hayat süren bir adam alışılmışın dışında ilanlara cevap vererek bunu sevdiğini anlar. | Open Subtitles | شخص مثل هذا، يعيش حياة بائسة، يستجيب لإعلان غريب في موقع (كريغسليست)، أعتقد أنه يحب الأمر |
Ritz-Carlton'ın teras katında lüks hayat süren bir pislik dünyadan fidye alabileceğini düşünmüş. | Open Subtitles | أحمق ما يعيش حياة مترفة في فندق (ريتز كارلتون) ظن أنه بمقدوره أبتزاز العالم. |