O sadece üç ay önce eşinden bir milyon dolarlık hayat sigortası poliçesi almış. | Open Subtitles | وأخذ بوليصة تأمين بمليون دولار على حياة زوجته قبل ثلاثة أشهر. |
Üç ay önce karına karşı büyük miktarda bir hayat sigortası poliçesi çıkarttın. | Open Subtitles | أنت أخذت بوليصة تأمين كبيرة ضدّ زوجتك قبل ثلاثة أشهر. |
Babam size hayat sigortası poliçesi yaptırmış ve... | Open Subtitles | وكان لدى أبي بوليصة تأمين على حياته و... |
Abinin üstüne hayat sigortası poliçesi çıkarttın. | Open Subtitles | لقد عملتَ بوليصة تأمين على أخوكَ, لتحصل |
Ryan Hyde, portföy yöneticisi, 4-C geçen sene iflasını ilan etmiş, ama oldukça iyi bir hayat sigortası poliçesi varmış. | Open Subtitles | (ريان هايد) مدير مالي (4ج) أشهر إفلاسه الشهر الماضي لكن استولى على بوليصة تأمين على الحياة ضخمة |
Öyle görünüyor ki, Brad'in Evelyn üstünde geniş bir hayat sigortası poliçesi var... | Open Subtitles | اتضح أن لدى (براد) بوليصة تأمين ضخمة على حياة (إيفلين) |