ويكيبيديا

    "hayatta olduğunu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • قيد الحياة
        
    • أنك حي
        
    • أنه حي
        
    • أنها حية
        
    • أنّها حيّة
        
    • كانت حية
        
    • مازال حياً
        
    • بأنها ما زالت حية
        
    • أنّه حيّ
        
    • يزال حياً
        
    • مازال حيًا
        
    • كان حياً
        
    • كانت حيّة
        
    • أنها حيّة
        
    • أنّها ما تزال حيّة
        
    Onu takip ediyorsun. Onun kocasının hayatta olduğunu düşünmesini sağlamaya çalışıyorsun. Open Subtitles تتجس عليها محاولاً جعلها تعتقد بأن زوجها مازال على قيد الحياة
    Öyleyse, Prensin hala hayatta olduğunu ona söylememe izin verin. Open Subtitles إذاً ، دعني اخبرها أنه ما زال على قيد الحياة
    - O küçük hamam böceğinin hâlâ hayatta olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم أن ذلك الأرعن مازال على قيد الحياة
    Savaşçı dostların hayatta olduğunu bilmek ister diye düşündük ve değiş tokuş yapalım dedik, adamımıza karşılık sen. Open Subtitles ونعتقد أن أصدقاءك المحاربين سيرغبون بمعرفة أنك حي.. لذا نفكر بتبادل مباشر، رفيقنا مقابلك
    Ama bu yanlış. hayatta olduğunu biliyorum. Open Subtitles ولكن أعلم ان البرقية وصلت بالخطأ أنا متيقن من أنه حي
    hayatta olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles لقد وجدنا لعاب جديد عليها وأعتقد أنها حية
    Ama oğluna, hâlâ hayatta olduğunu haber vermenin bir yolunu bulmuş olabilirim. Open Subtitles ولكنني اعتقد بأنني وجدت طريقة ما لأخبر ابنك بأنك على قيد الحياة
    Bana, eğer hala hayatta olduğunu anlamış olsaydı, sana tüm gücüyle saldıracağını söylemiştin. Open Subtitles أخبرتيني أنه لو علم أنكِ مازلتِ على قيد الحياة سيسعى خلف بالسُرعة القُصوى
    Ve tüm sevdiklerimizin hayatta olduğunu ancak böyle hissedebiliriz. TED وهكذا نشعرُ بأن أحبائنا على قيد الحياة مجددًا.
    Marilyn Monroe ekranda normal hayatında olduğu kadar güzel, ve bizim-- bazı gençler onun hala hayatta olduğunu düşünüyor. TED مارلين مونرو كما هي، جميلة كما لو كانت هي حقيقة وكثير من شبابنا يعتقد أنها على قيد الحياة
    hayatta olduğunu gösteren birşey kalmayacak, ne sıcaklık, ne de soluk. Open Subtitles لا دفء ، لا نفس لاثبات أنك على قيد الحياة
    Bu Bayan Brewis'e Marlene'in öldürülmesinden çok kısa bir süre önce hayatta olduğunu kanıtlamak içindi. Open Subtitles وهذا لكى تُبرهن للأنسة برويس ان مارلين كانت ماتزال على قيد الحياة قبل وقت مقتلها مباشرة
    İleriki günlerde ölü rolü yap, sonunda senin hayatta olduğunu unutacaktır. Open Subtitles مع كل الطلاب الجدد سيقومون بهذا في الأيام القليلة القادمة و في النهاية سينسون أنك حي
    hayatta olduğunu gösteriyor bu! Bu bombayı patlatamazlar, ...sen bir insansın! Open Subtitles ذالك يعني أنك حي ولا يمكنهم تفجير تلك القنبلة
    hayatta olduğunu söyledikten sonra nerede olduğunu söylememezlik edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك إخباري أنه حي ولا تخبرني بمكانه
    Nasıl bilmiyorum ama hayatta olduğunu biliyorum. Open Subtitles أشعر بذلك ، لا أعلم كيف لكنني متيقنة أنه حي
    Öldürüldüğüne dair bir kanıtımız olmadığı sürece hayatta olduğunu farz etmek zorundayız. Open Subtitles حتى يكن لدينا دليل على مقتلها يجب أن نفترض أنها حية
    Onun hayatta olduğunu biliyorum ama yerini bilmem gerekiyor. Open Subtitles الآن، أنا أعرف أنّها حيّة ولكن عليَّ أن أعرف أين هي
    Onu bulmuş olsaydı, çoktan ölmüş olurdu. Ama biz onun bir hafta önce sahilde tek başına dolaştığını ve hayatta olduğunu biliyoruz. Open Subtitles لو أخذها، فكانت ستكون ميتة، ونحنُ نعلم أنها منذُ أسبوع كانت حية وتمشي على الشاطئ لوحدها
    Bu da bize uçaktan atıldığında hayatta olduğunu gösteriyor. Open Subtitles مما يشير أنه كان مازال حياً عندما تم إلقاءه من الطائرة.
    En azından hayatta olduğunu biliyoruz. Nereye gidiyorsun? Open Subtitles على الأقل نعرف بأنها ما زالت حية إلي أين أنت ذاهب ؟
    - İyi değil ama. Hayatta ama. hayatta olduğunu söyleyebiliriz. Open Subtitles إنّه حيّ نستطيع إخبارها أنّه حيّ
    Sanırım sinir sisteminde, Ona; hala hayatta olduğunu düşündürtecek bir tetikleme yapabiliriz. Open Subtitles أعتقد أنه بوسعنا أن نخدع الجهاز العصبي ليحسب بأنه ما يزال حياً
    O zaman, ta en başından babamın hayatta olduğunu biliyordun! Open Subtitles أخبرتنا بأنه ميت لكن كنت تعلم أنه كان حياً يرزق طوال هذه الفتره
    Annen hayatta olduğunu bilmenizi istemedi yoksa çoktan bilirdiniz. Open Subtitles لم تشأ والدتكَ أن تعلم أنّها كانت حيّة وإلاّ لكنتَ علمتَ منذ سنوات خلت
    Onun hayatta olduğunu söylemeye çalışım. Belki beni duymuştur. Open Subtitles حاولت أن أخبرها أنها حيّة ربما سمعتني
    Onun hayatta olduğunu bilmemesi gerek. Open Subtitles لا يتعيّن أن يعلم أنّها ما تزال حيّة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد