ويكيبيديا

    "hayattayken" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • قيد الحياة
        
    • حياً
        
    • حية
        
    • حي
        
    • حيا
        
    • حيّة
        
    • أحياء
        
    • حيًا
        
    • حيّاً
        
    • حيًّا
        
    • حيه
        
    • حيًة
        
    • كانت على قيد
        
    The Carnival of Venice Babam hayattayken, çok seyahat ettik. Open Subtitles حين كان أبى على قيد الحياة ، كنا نسافر كثيراً
    Kolay olmadığını biliyorum ama kişisel tecrübelerime dayanarak sana şunu söyleyebilirim ki bunu ailen hâlâ hayattayken yapman çok daha iyi. Open Subtitles أعلم أنه ليس بأمر سهل لكنني أستطيع إخبارك ومن خبرة شخصية من الأفضل عمل ذلك ما زال الأهل على قيد الحياة
    Kardeşim hayattayken onlara borcu varmış dediler. Open Subtitles لقد قالوا بأن أخي مدين لهم بالمال عندما كان حياً
    Bunu söylemek için seni Lizaveta hâlâ hayattayken, babanın senden bahsettiği vakitler seçtim. Open Subtitles لقد اخترتك منذ مدة طويلة اخترتك منذ اللحظة التي حدثني والدك عنك, وكانت إليزابيث حية
    Solunumunu kontrol edeceğim çünkü insanlar hayattayken bu yapılır, değil mi? Open Subtitles يجب أن يكون يتنفس لأن هذا ما يفعله و هو حي
    Bu kadar çok kanama ancak o hayattayken meydana gelebilir. Open Subtitles هذا النزيف لا يمكن ان يحدث الا اذا كان حيا
    Onu hayattayken son görüşümdü. Open Subtitles هذه كانت آخر مرة اراها فيها حيّة كانت, كانت تجري متحمّسة
    Bliyor musun, eşim hayattayken daha sempatik ve tatlı bir adamdım. Open Subtitles أتعلمين، لقد كنتُ أكثر مرحاً عندما كانت زوجتى على قيد الحياة
    Özellikle de başladığımda, şirketin yarısı hâlâ hayattayken sulu gözlerle sendeleyip durduğumu düşününce. Open Subtitles بإعتبار انه عندما بدأنا كنت أبكي مذهولا لأننا لا نزال علي قيد الحياة
    İnsanlar ve bonobolar yüz yüze seks yapan yegane hayvanlardır, ikisi de hayattayken... TED بنو البشر والبونوبو هما الحيوانات الوحيدة التي تمارس الجنس وجها لوجه وعندما يكون كل منهما على قيد الحياة
    O, çok inatçı bir kadındı ama sonumuzun böyle olacağını bilseydim ona çok daha iyi davranırdım hayattayken. Open Subtitles كانت امرأة صلبة ولكن إن كنت أعلم بما ستؤول أليه الامور لكنت أكثر لطف معها عندما كانت على قيد الحياة
    O henüz hayattayken gelemediğim için büyük pişmanlık duyuyorum. Open Subtitles أسفي الشديد إذ أنني لم أتمكن من لقائه بينما كان على قيد الحياة.
    Annem hayattayken, ona bir şey olmasını istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن يصيبه أى مكروه طالما أمى على قيد الحياة
    Baban hayattayken ona yardım ediyordum, seninle de aynısını yapabileceğimizi düşündüm. Open Subtitles لقد ساعدتُ والدكَ عندما كانَ حياً ظننتُ أنه أنا و أنت يُمكننا أن نفعلَ نفسَ الشيء
    Eşiniz hayattayken organ bağışıyla ilgili... bir şey demiş miydi? Open Subtitles عندما كان حياً هل قال زوجك أى شئ عن التبرع بالأعضاء؟
    hayattayken tek önem verdiği hayatta kalmaktı. Open Subtitles حينما كان حياً كان مهتماً بالحياة وأن يحياها
    Annem hayattayken, evi satmak hiç hoşuma gitmedi. Open Subtitles يبدو غريباً بيع البيت بينما أمي لاتزال حية
    Sana bir şey olmasını istemem, annemiz hayattayken. Open Subtitles لا أريد أن يحدث له أي شيء، ليس وأمّـنا حية
    hayattayken seninle röportaj yapmadıysam ölüyken de yapmam. Open Subtitles إن لم أسمح لك بمقابلة معى و أنا حي فمن المستحيل أن أسمح لك بها و أنا ميت
    Benim korkunç yaratığım hayattayken burada bir düğün olamaz. Open Subtitles لا يمكن أن يكون هناك زفاف بينما المخلوق الرهيب الي صنعته مازال حيا
    Senin hatansa hasta hâlâ hayattayken onu gammazlamaman. Open Subtitles وخطأك أنتَ أن لم تشِ به والمريضةُ ما تزالُ حيّة
    Sorgulamak için bize, hayattayken çok iyi çalışan tutuklular lazım. Open Subtitles نَحتاجُ السجناءَ لإسْتِوْجاب، أَيّ أدارَ لعَمَل أفضل؟ عندما هم أحياء.
    Bu, onun 5.300 yıl önce hayattayken nasıl göründüğüne dair bir sanatçı tarafından yapılan temsili. TED هذا عمل فني لما قد يبدو عليه شكله عندما كان حيًا قبل 5,300 سنة.
    Oğlunuzun sizin onu sevdiğini bilmesini istiyorduysanız, bunu ona hayattayken söylemeliydiniz. Open Subtitles لو أنّكَ أردتَ ابنكَ أن يعلم بحبّكَ له، كان حريّاً بكَ إخباره عندما كان حيّاً
    Sen hâlâ hayattayken seni paramparça edip yemeye başlarlar. Open Subtitles وسيمزّقونك ويأكلونك كاملًا بينما ما تزال حيًّا.
    Yavruların çoğu, hala hayattayken derin sulara götürülürler. Open Subtitles تُؤخذ معظم الصغار للمياه العميقة وهي ما تزال حيه
    Onu hayattayken elde ettin ama ölüsünü alamayacaksın. Open Subtitles لقد امتلكتها وهى حيًة , ولكنك لن تحصل عليها وهى ميتة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد