| Hadi, hayranların görmek için geldiler. | Open Subtitles | بعض المعجبين بك هنا لمراقبة. بوبي، هل أنت هناك؟ |
| Oh, senin dışında gelişiyor ama hayranların için bunu yapmalısın. | Open Subtitles | لقد اتعبنى ولكن يجب الا اجعل المعجبين بى يحزنون |
| Şimdi seni buradan çıkartmalıyız çünkü hayranların kontrolden çıkıyor. | Open Subtitles | نحن بحاجة لإخراجك من هنا لأن معجبينك أصبحوا خارجين عن السيطرة |
| Bu kadınları hayranların için öldürdün, ama kendin için buraya sakladın değil mi? | Open Subtitles | قتلت هؤلاء النساء من أجل معجبيك ولكنك أبقيتهم هنا لنفسك، صحيح؟ |
| Senin hayranların ancak salondaki ilk dört sırayı doldurur. | Open Subtitles | يحتل معجبوك الصفوف الاربعة الاولى في السينما الاربعين صف الاخيرين هم ملكي |
| Yani sen genç ve güzel bir kadınsın hayranların olacaktır. | Open Subtitles | اعني أنكِ فتاة شابة و جميلة بالتأكيد سيصير لديك معجبين |
| Çığlık çığlığa hayranların tarafından lime lime edilmek mi istiyorsun? . | Open Subtitles | هل تريد أن تُقطع إرباً من لدن المعجبين المهووسين؟ |
| Bu fotoğraftan sonra, 40 yaşında hayranların olacak. | Open Subtitles | أتعرف؟ خذ هذه الصورة و ستجني 40 عاماً من المعجبين |
| hayranların, birbirine dışkı atmasıyla başlayan kavgalar. | Open Subtitles | لقد بدأ عندما رمى المعجبين القاذورات على بعض ثم حصلت بعض الهجمات |
| hayranların bunu ciddiye alacağını tahmin etmiyor musun? | Open Subtitles | انت لا تعتقد ان هؤلاء المعجبين يأخذون هذه الأمور على بجديا؟ |
| hayranların şarkıyı gerçekten hissedecekler, adamım! | Open Subtitles | اجعل معجبينك يشعرون بالشعور الحقيقي لهذه الاغنية , يارجل 24 00: 01: 23,983 |
| - hayranların çok vefasız. | Open Subtitles | -إن معجبينك يتقلبون بسرعة جداً |
| Ama HerAdam'ı sen yarattın, hayranların sen ne desen inanır. | Open Subtitles | ولكن أنت من كتب (إيفري مان) معجبينك سيصدقون الذي ستقوله لهم |
| Saat 3'te de hayranların ve basınla mülakatın var yani, hemen sonrasında orada olmalısın. | Open Subtitles | وعند الثالثه عندنا مقابله ...مع معجبيك والصحافه, لذا يجب أن نكون هناك بعده مباشرة |
| Kate. Kate, en büyük hayranların seni görmeye can atıyor. | Open Subtitles | "كايت". "كايت", أكبر معجبيك يتحرّقون شوقاً لرؤيتك |
| Ve bu kez nüfuzlu hayranların sana yardım edemeyecekler. | Open Subtitles | و هذه المرة لن يفيدك معجبوك ذوو السلطات |
| "Onlar senin çok büyük hayranların ama farklı bir yoldan gidiyorlar." | Open Subtitles | وهما معجبين بيك جداً لكن "لكنهم فضلوا يمشوا فى اتجاه تانى |
| Hele hayranların bunu bir duysun. | Open Subtitles | انتظري حتى يسمع عشاقك هذا |
| hayranların seni TV'de sorunları çözerken görmek istiyorlar. | Open Subtitles | جماهيرك يتشوقون لرؤيتك على التلفاز كي تحل المزيد من المشاكل |
| hayranların bu kadar sinir bozucu olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يصدق كم أن المشجعون يمكن أن يكونوا مزعجين |
| Dur, bütün hayranların isimleri sende var, değil mi? | Open Subtitles | مهلا، لديكَ جميع ارقام المشجعين ، صحيح ؟ |
| Ve daha iyi birşeyler yapmam gerekiyordu, dizinin ilk yedi yılında hayranların izlemeye bayıldığı adamı unutturmak için. | Open Subtitles | وأنا بحاجة , لشيء أفضل حتى لجعلك تـنسى الشخص الذي أحبب المعجبون مشاهدتة لـ سبع سنوات من البرنامج |
| Paran var, güzelsin, radyo programın var, ürkünç ya da sevgili hayranların var hem de herkesin bildiği bir ünlüsün, daha ne istiyorsun? | Open Subtitles | لديك المال والحسن وبرنامج إذاعي، ومعجبين غريبون أو عاشقون واسم عائلة مشهور ما الذي تريدينه؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 