Açıklarda otlayan hayvanlar için sürü halinde olmak önemli bir savunma. | Open Subtitles | التجمّع في قطيع وسيلة دفاع مهمّة للحيوانات التي ترعى في العراء |
Vebayı (pest) kontrol ediyorlar. Ve hayvanlar için gıda kaynağı. | TED | إنهم يسيطرون على الآفات. وكذلك فإنهم غذاء للحيوانات. |
Empati bir başkasının duygularını anlama ve paylaşma becerisidir: bizim gibi sosyal hayvanlar için önemli bir beceri. | TED | التعاطف هو القدرة على فهم ما هو شعور شخص آخر والمشاركة في عاطفتهم، قدرة حاسمة للحيوانات الاجتماعية مثلنا. |
Vibrio fischeri'nin bunu yapmasının sebebi biyolojiden geliyor. İşte, okyanustaki hayvanlar için başka bir elektrik kaynağı. | TED | السبب وراء قيام الفيبريو فيشري بهذا يأتي من علم الاحياء للمره الثانيه دعايه اخرى للحيوانات البحرية |
hayvanlar için kalmam lâzım ama mümkün olduğunca çabuk gelirim. | Open Subtitles | يتوجب عليٌ البقاء من أجل الحيوانات ولكن ساّتي حينما استطيع |
Bize yakın taraftaki kervan çölün dışına tuz taşıyor, arka taraftakiler ise geri dönen hayvanlar için yem taşıyorlar. | TED | واحد في المقدمة تحمل الملح لخارج الصحراء، بينما الأخرى في الخلف تحمل الأعلاف للحيوانات التي تتجه إلى الوراء. |
Orası, o hayvanlar için en iyi yerdir. Çünkü onların asılları budur. Hayvanlar. | Open Subtitles | الذي يعتبر أفضل مكان للحيوانات لأنها هذه هي حقيقتهم |
hayvanlar için değil. Eh, belki havyanlar için de. | Open Subtitles | ليس بالنسبة للحيوانات حسناً، ربّما للحيوانات |
Yolda ölen hayvanlar için bir mezarlık. | Open Subtitles | مدافن للحيوانات الاليفة المقتولة على الطريق |
Çatlaklar - ya da yollar - ...nefes alan hayvanlar için kullanışlı açık deniz yolları oluştururlar. | Open Subtitles | وتشكل الكسور أو الشقوق ممرات مائية مفتوحة مفيدة جدا للحيوانات التي تتنفس الهواء |
Kaya çıkıntıları, sürüklenip gidebilecek olan yiyeceklere bel bağlayan hayvanlar için iyi bir demir atma yeri sağlar. | Open Subtitles | توفر البروزات الصخرية ملاذا جيدا للحيوانات التي تعتمد على الغذاء الذي قد ينجرف إليها |
hayvanlar için olan hayır kurumlarıyla ilgileniyor... uzun zamandır. | Open Subtitles | إنها تقوم بأعمالها الخيرية للحيوانات ترسل تحياتها لك |
Hayır, hayvanlar için iyi değil, bu bok. İyi değil. | Open Subtitles | ليست جيدة للحيوانات, تلك الأشياء ليست جيدة. |
Su tüm hayvanlar için mevsimsel bir bolluk getirir. | Open Subtitles | تجلب المياه فصل الرخاء للحيوانات جميعاً. |
Evet, tabii iki öyle efendim ama hayvanlar için. | Open Subtitles | حسناً هي بالطبع كذلك يا سيدي لكن للحيوانات |
hayvanlar için enerji kaynağı olabilecek meyvelere ihtiyaç vardır. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك نبات ينتج بعض الفاكهة كمصدر طاقة للحيوانات. |
Sanırım hayvanlar için çok daha iyiyim. | Open Subtitles | أعتقد أنني كنت رائعا بما فيه الكفاية بالنسبة للحيوانات |
Belki bunun nehrin aşağısında yaşayan zavallı hayvanlar için ne anlama geldiğini de bir düşünseniz iyi olur. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تتخيل ما الذي يعنيه هذا للحيوانات المسكينة التي تعيش اسفل النهر |
Tüm bu şeyleri insanlar için değil de, hayvanlar için yapma vizyonuyla bana yaklaştı. | TED | لقد اتصل بي مع رؤية حول القيام بهذه الأمور ليس من أجل البشر بل من أجل الحيوانات. |
Biz bu vahşi hayvanlar için acilen güvenli yerler yaratmalıyız. | TED | نحن بحاجة ماسة لإنشاء مكان آمن لهذه الحيوانات البرية. |
Adamlar için 2000, hayvanlar için 4000 veririm. | Open Subtitles | سوف أعطيك ألفان لهما وأربعه للوحوش |