Kevin,inan bana bu insanlar züppenin tekidirler ve sen hazır değilsin. | Open Subtitles | صدقني يا كيفين هؤلاء الناس متغطرسين للغاية وأنت لست مستعداً |
Çok zekisin ama yerime geçmeye hazır değilsin. | Open Subtitles | انت ذكي جدا و لكنك لست مستعد بعد لتكون مثلي |
Beni oğlunla tanıştırmaya hazır değilsin, bu yüzden burada buluşmak istedin. | Open Subtitles | أنتٍ لست مستعدة لكي اقابل إبنك لهذا أردتٍ ان نتقابل هنا |
Daha hazır değilsin. Bu sık sık olur. | Open Subtitles | . إهدأ,أنت غير مستعد الآن . يحدث هذا كثيرا ً |
Pekala, sanırım haklısın. Sanırım hazır değilsin. | Open Subtitles | حسناً، ربما أنتِ محقّة ربما أنتِ لستِ مستعدة |
Ama diğer yandan içten içe, Demem gerekeni biliyordum aslında, "Renan, fiziksel olarak Meru'ya dönmeye hazır değilsin." demeliydim. | Open Subtitles | في عقلي كنت أقول ربما أنت يا رينان لست جاهزا جسديا لميرو |
Ama öğrenmeye hazır değilsin de dedi. | Open Subtitles | . و لكنه قال أننى لست مستعدا لتعلمه الأن |
Baba, eğer herhangi duygusal bir işaret varsa sen hiç hazır değilsin. | Open Subtitles | أبي ، لو أن هناك أي أفكار غرامية فأنت ببساطة لست مستعداً لهذا |
Bazı soruların cevapları için henüz hazır değilsin. | Open Subtitles | هناك بعض الاسئلة التي لست مستعداً لمعرفتها , ليس بعد |
Evlenmeye hazır değilsin ve bunu yapmana izin veremem. | Open Subtitles | أنت لست مستعداً للزواج، وأنا لن أسمح لك بذلك. |
Hayır, sen bu ilişki için gerçekten hazır değilsin. | Open Subtitles | لا , من الواضح انك لست مستعد بعد الي هذة العلاقة |
Anlaşılan bu konuda konuşmaya hazır değilsin. | Open Subtitles | حسناً، أفهم أنك لست مستعد للتحدث عن ذلك. |
Evi terk etmeye hazır değilsin. Hayır, değilim. | Open Subtitles | أنت لست مستعد لمغادرة المنزل لا , على ما أظن |
- hazır değilsin Page. | Open Subtitles | انت لستى مستعدة لهذا انا لست مستعدة لدرجة انى جعلته يقول |
Seks yapmaya hazır olmak demek, ve sen daha buna hazır değilsin. | Open Subtitles | يعني أنّك مستعدّة لممارسة الفحشاء وأنت لست مستعدة لذاك حتى |
Eğer hala böyle bir mantalitenin etkisi altındaysan kesinlikle hazır değilsin demektir. | Open Subtitles | إذا كنت لا تزال على تلك الوضعية من التفكير.. عندها فأنت قطعا غير مستعد |
Bu nişanı kabul etmeye hazır değilsin ve bu yüzden bunları yapıyorsun? | Open Subtitles | أنت غير مستعد لقبول المشاركة ولهذا السبب أنت تفعل ذلك؟ |
- Neden? Bu zamana dek işi iyi bir şekilde götürdün ama bu hasta için hazır değilsin. | Open Subtitles | حتى الآن أبليتِ بلاءً حسناً، لكنكِ لستِ مستعدة لهذا المريض |
Seni öldürüyor! Çünkü onu almaya hazır değilsin. | Open Subtitles | انه يقتلك لأنك لست جاهزا لإستلامه |
- Burada olmaya hazır değilsin. - Kim demiş ? ! | Open Subtitles | أنت لست مستعدا لتكون هنا من قال هذا ؟ |
- Olmaz. Daha hazır değilsin. Ayrıca, içinde bebeği yapmak için bir erkeğe ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | اريد ان انجب الآن .. لا تستطيعين فأنت غير مستعدة |
Hazır değilsem, delikanlı gibi hazır değilsin de. | Open Subtitles | إذا لم أكن جاهز,كن رجلاً و أخبرني أني لست جاهزاً |
Büyük erkeklerle oynamak için hazır değilsin çocuk! | Open Subtitles | انت غير جاهز للعب مع الكبار ، ايها الطفل |
Buna hazır değilsin. | Open Subtitles | لست مُستعد لهذا. |
Sen ne evliliğe ne de çocuklara hazır değilsin, inanıyorum. | Open Subtitles | أنت لست جاهز للزواج والأطفال وأنت صادق جدا |
Belli ki, kendin dışında kimsenin bakımıyla meşgul olmakta hazır değilsin. | Open Subtitles | بوضوح، أما إنكِ لستِ جاهزة أو غير مهتمة بالإعتناء بأي أحد بالإضافة إلى نفسك. |
Ve Bay Kastle haklı, henüz buna hazır değilsin. | Open Subtitles | والسيّد (كاسل) محقّ، أنتِ لستِ مستعدّة لذلك |
Hiç bir şeye hazır değilsin, aptal çocuk. | Open Subtitles | شيء لستَ مستعداً له أيها الطفل الغبي |