Belki Hazır gelmişken bize küçük bir gösteri yapabilirsin. | Open Subtitles | ربما ستتفضلين علينا بدليل عملي بينما نحن هنا |
Hazır gelmişken Glory'nin kurbanlarına bakalım demiştim. | Open Subtitles | كنت أفكر بأنه ينبغي علينا أن نفحص ضحايا جلوري بينما نحن هنا |
Hazır gelmişken Blake sergisine baksak mı? | Open Subtitles | يجب ان افحص عرض بلاك بينما نحن هنا |
Hazır gelmişken hafta sonu için bir şeyler alayım o zaman. | Open Subtitles | حسناً، بما أنني هنا ربما يجب أن أشتري شيئاً للعطلة |
Hazır gelmişken çamaşırlarını da alayım. | Open Subtitles | بما أنني هنا سوف أخذ بعض الغسيل |
Hazır gelmişken senden büyük bir iyilik isteyeceğim. | Open Subtitles | سأطلب منك خدمة كبيرة ما دمت هنا. |
Hazır gelmişken biraz otur bari. | Open Subtitles | يمكنك الجلوس ما دمت هنا |
- Hazır gelmişken, belki konuşabiliriz. | Open Subtitles | . حسناً ، بينما أنا هنا ، ربما نحن يجب أن نتكلم |
Hazır gelmişken Blake sergisine baksak mı? | Open Subtitles | يجب ان افحص عرض بلاك بينما نحن هنا |
Hazır gelmişken şu yeni hayali erkek arkadaşın için bir şeyler almalıyız bence. | Open Subtitles | * تحت القلادة ، يا حبيبي * * هيا * تعلمين ، بينما نحن هنا ، يجب حقاً أن نأخذ شيئاً لصديقكِ الوهمي الجديد |
Hazır gelmişken annesine de küfretseydik keşke. | Open Subtitles | يجب علينا إهانة والدته بينما نحن هنا |
Ama Hazır gelmişken... | Open Subtitles | حسناً , بما أنني هنا |
Hazır gelmişken The Lady'nin de bürosunu ziyaret edeceğim. | Open Subtitles | يجب أن أرى مكاتب مجلة "الليدي" بينما أنا هنا. (الليدي أقدم مجلة نسائية إسبوعية، تصدر منذ عام 1885 وحتى الآن) |