Böylece adamlarımızın göreve nasıl hazırlandığını görmüş olursunuz. | Open Subtitles | رائع بهذه الطريقة ستتمكن من رؤية كيف يستعد رجالنا قبل مهماتهم |
Bu bağlamda, olası düşmanın savunmaya mı yoksa saldırıya mı hazırlandığını ve silahların saldırıya bir avantaj sağladığını bilmediğinizde, o zaman bu ortam bir çatışmanın alevlenmesine en uygun yerdir. | TED | في هذا السياق ، عندما كنت لا تعرف ما إذا كان العدو المحتمل يستعد للدفاع أو الهجوم ، وإذا كانت الأسلحة تعطي ميزة للمهاجم، ثم وهذه البيئة أكثر احتمالا لاثارة الصراع. |
- Ürkütücü derecede bir uluma. Savaşa veya çiftleşmeye hazırlandığını zannediyorum. | Open Subtitles | على الأرجح عندما يستعد للقتال أو يتزواج |
Bir şeyler için hazırlandığını biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أنه كان يستعد لشيء ما |
Belki de büyük bir komplocular ağının birliğimizin moralini bozmaya ve zayıflatmaya hazırlandığını düşünüyorsundur. | Open Subtitles | ربما يخيل لك أنهم شبكه ضخمه من المتامرين مستعدين للقيام بأي عمل وحشي لتنبيه وإيقاظ النظام في مجتمعنا |
Belki de büyük bir komplocular ağının birliğimizin moralini bozmaya ve zayıflatmaya hazırlandığını düşünüyorsundur. | Open Subtitles | ربما يخيل لك أنهم شبكه ضخمه من المتامرين مستعدين للقيام بأي عمل وحشي لتنبيه وإيقاظ النظام في مجتمعنا |
Dagur'un yeni silahını test etmeye hazırlandığını duymuş. | Open Subtitles | سمع DAGUR قائلا إنه يستعد لتجربة اطلاق نوع من السلاح الجديد. |