Güneş kadar kızgın da olsalar istilaya hazırlandıklarını göstermez bu. | Open Subtitles | إنهم يحترقون باتجاه الشمس هذا لا يعني أنهم يستعدون لغزو |
İstasyonda hazırlandıklarını hatırlıyorum. Buraya, Bölge'ye gelmek için. | Open Subtitles | , أتّذكر عندما كانوا يحزمون أغراضهم عند . المحطه وهم يستعدون ليأتوا هنا |
Bana büyük bir sevkiyata hazırlandıklarını söyledi, bu yüzden hızlı davranmalıydık. | Open Subtitles | قالت أنهم يستعدون لنقل شحنة كبيرة لذا تحتم علينا أن نتصرف بسرعة |
Çünkü şu an hazırlandıklarını görüyorum. | Open Subtitles | لأني أشاهدهم يستعدون للدخول الآن |
Decepticon'ların harekete geçmeye hazırlandıklarını hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بان "الديسبتيكونز" يستعدون للتحرك |
Wesley annesini uzaylıların kaçırdığını ve Haven'ı yok etmeye hazırlandıklarını düşünüyor. | Open Subtitles | - ويسلي يظن أن أمه خطفت من قبل الفضائيين و هم يستعدون لتدمير (هيفان)ـ |
hazırlandıklarını duyabiliyorum. | Open Subtitles | استطيع سماعهم يستعدون |
Gorrik, Warig'lerin saldırı yapmaya hazırlandıklarını söyledi. | Open Subtitles | جوربك) قال ان (الواريج) يستعدون للهجوم) |