O bir hazinedir, ve her iki taraf da eski bir savaşın son silahı olarak onu arar. | Open Subtitles | انها كنز وكلا الجانبيبن يبحثون عنها لانها السلاح النهائي في الحرب القديمة |
Bir mavi kamçı kuyruklu kertenkele için Türk Kafası kaktüsünün meyvesi gerçek bir hazinedir. | Open Subtitles | فاكهة رأس التركي كنز حقيقي لسحلية ذيل السوطِ الزرقاء. |
Ey Yeftah, İsrail'in yargıcı, bu ne hazinedir seninki! | Open Subtitles | ياحاكم اسرائيل اى كنز فى حوزتك |
Köşedeki Dükkan New York için bir hazinedir. | Open Subtitles | متجرعلىالناصيه... هو كنز من كنوز نيويورك الحقيقيه |
Kelly Kirkland gerçek bir hazinedir. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أنا يَجِبُ أَنْ أَقُولَ، الذي كيلي Kirkland a كنز حقيقي. |
- Şah mat. Bir kızdaki böylesine bir agresiflik büsbütün bir hazinedir. | Open Subtitles | هذه العدوانية في الفتاة كنز لا بأس فيه |
Biriciktir. Bir hazinedir. | Open Subtitles | إنّها فريدة من نوعها، إنها كنز. |
Tamam, peki, ben Oprah'la yatarım çünkü çok güzel, o ulusal bir hazinedir ve eđer dođru yaparsam, bir araba alýrým! | Open Subtitles | حسنا، اه، حسنا، أود أن يمارس الجنس مع أوبرا، لأنها جميلة. انها كنز وطني، وإذا فعلت ذلك الحق، وسوف تحصل على سيارة! |
Bak. Güzel olanlar. Onlar hazinedir. | Open Subtitles | انظرى الجميلات كنز |
Bir hazinedir Düşman Sırları | Open Subtitles | هو كنز من أسرار العدو |
Ruh bir hazinedir bizdeki Tanrı'dır. | Open Subtitles | الروح كنز. الرب بداخلنا. |
Yüzüme vurdun. Ulusal bir hazinedir bu. | Open Subtitles | تضربني على وجهي هذا كنز وطنيّ |
Brittany . Oh , gençlerin aşkı bir hazinedir. | Open Subtitles | بريتني الحب اليافع كنز |
Julie Andrews tam bir ulusal hazinedir? | Open Subtitles | جلوي آندرو " كنز قومي " |
Evet, bulunmaz bir hazinedir. | Open Subtitles | نعم, انه كنز |
Djuna bir hazinedir. | Open Subtitles | جونا)، إنها كنز) |