-Bu biraz küstahlık olmuyor mu? Bu kadını bir hediye gibi verebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أليس هذا غير أخلاقي، بأنك تعطي المرأة كهدية. |
Birilerinin rüşveti, bir hediye gibi önermesi gerekirmiş. Öyle mi? | Open Subtitles | الشخص يجب أن يقدم الرشوة كهدية أليس كذلك ؟ |
Bunu kabullenmek yerine, buna bir hediye gibi bakmak yerine oyuncağını kaybetmiş çocuk gibi somurtuyorsun. | Open Subtitles | و أعلم بأن بدلاً من أحتضانه بدلاً عن رؤيته كهدية تعبّس وكأنك فقدت أرنبك الدمية |
Borcunu Wessex'e ve İngiltere'ye olan sadakatinin kanıtı olduğunu gösteren bir hediye gibi düşün. | Open Subtitles | يتظروا تجاه الدين كهبة وسيلة لإثبات الولاء لـ(وسيكس) (و(إنكلتر.. |
Son bir hediye gibi. | Open Subtitles | كهبة أخيرة نوعاً ما |
Hıristiyanlık alıcısı üzerine zorlanan istenmeyen bir hediye gibi. | Open Subtitles | المسيحيّة كهديّة غيرُ مُرحّبٍ بها . يُجبر المتلقّي على أخذها |
Ben zannettim ki içinde hediye gibi bir şey vardı. | Open Subtitles | لكني أعتقدت .. بأني أتذكر بأنه قال أنها هدية |
Dışarı çıkarmak istediğin kızın resmini çiz ve ona bir hediye gibi ver mesela. | Open Subtitles | -فقط أرسم صوره للبنت التى تريد الخروج معها -و أعطيها لها كهدية أو شىء |
Bu zihin kontrol olayı bana hediye gibi gelmişti. | Open Subtitles | ،عندما حصلت على قدراتي كانت كهدية |
Tasarruf Gibi Düşün Bir hediye gibi | Open Subtitles | فكر في توفيره , فكر فيه كهدية |
Babandan bir hediye gibi düşün. | Open Subtitles | انظر له كهدية من اباك |
İyi bir hediye gibi gelmiyor kulağa ama gerçekten öyle. | Open Subtitles | كهدية رائعة ، لكنها كذلك |
...boynu açıktaydı, benim için bir hediye gibi. | Open Subtitles | "،رقبتها معروضة" "كهدية لي" |
Gibson'un hediye gibi sunduğu hiçbir şeyi öylece kabul edemem. | Open Subtitles | لن أقبل أي شيء يقدمه (غيبسون) لنا كهدية |
Bize bir hediye gibi olacak. | Open Subtitles | إنه كهبة |
Yani bir çeşit hediye gibi. | Open Subtitles | و هو كهبة لي |
Bu büyüklükte bir para hediye gibi konmuş. | Open Subtitles | يبدو أمراً مُحتملاً، غنيمة بهذا الكبر ملفوفة كهديّة حرفياً؟ |
Öpücüğü, yemin ederim, — ulu tanrıça ayı bir hediye gibi açmış ve sen de gölgenin sonunda bileklerinden çözüldüğünü hissetmek için oradasın gibi. | TED | قبلتها، أقسم أنها... إذا فتحت الأم العظيمة بسرعة القمر كهديّة وكنت أنت هناك لتشعري بطيفك أخيراً منزوعاً من رسغك. |
Bu bir hediye gibi görünüyor Horace. | Open Subtitles | يبدو أنها هدية ، (هوريس). |
Bu bir hediye gibi görünüyor Horace. | Open Subtitles | يبدو أنها هدية ، (هوريس). |