Yolcu tarafındaki kapıda da Heidi'nin kanı var. | Open Subtitles | دمّ هيدي على الداخلِ بابِ المسافرَ الجانبيَ. |
Heidi'nin kafasındaki yarada bulduğumuz parçayla aynı renkte. | Open Subtitles | الطلاء الأصفر مثل نحن وَجدنَا في جرح في رأسِ هيدي. |
Heidi'nin arabasının direksiyonundaki kanlı parmak izinin sahibiyle aynı kişiye ait olduğunu söylemek de mümkün değil. | Open Subtitles | كطبع الإصابع الدامي مِنْ التسيير تحرّكْ في سيارةِ هيدي. |
Alet kutusunun üzerindeki avuç izi Vince'e ait ama Heidi'nin aracının direksiyonundaki kanlı iz kesinlikle ona ait değil. | Open Subtitles | طبعة النخلةَ على صندوق العُدّة فينس، لكن الطبعةَ الداميةَ على دولاب قيادة هيدي بالتأكيد لَيسَ. |
- Yayımcıya Heidi'nin öyküsünü satmışım. | Open Subtitles | على ما يبدو أنا فقط باعَ ناشرُي هيدي. |
Heidi'nin de yuttuğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أعتقد هيدي كَانتْ، أمّا. |
Heidi'nin kiraladığı arabayı bulduk. | Open Subtitles | وَجدنَا سيارةَ أجرةِ هيدي. |
Heidi'nin bana ihtiyacı olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | أدركت أن (هيدي) لا تحتاجني |