Koridora ölü bir adamamız ve oturma odasında yarım hektarlık THC'miz var. | Open Subtitles | لدينا رجل ميت في الممر، ونصف فدان من الماريغوانا في غرفة المعيشه |
89 hektarlık büyüklüğüyle onu gözden kaçırmak imkansız. 89 hektarlık ve 2 bin yıllık... | TED | لا يمكن أن أفوته. كان حجمه ٢٢٠٠ فدان حجمه ٢٢٠٠ فدان وعمره ٢٠٠٠ عام |
Yani yaklaşık yarım hektarlık mangrovları korumak yaklaşık iki buçuk veya daha fazla hektarlık tropik ormanı korumak gibi. | TED | لذلك فحماية فدان واحد من أشجار المانغروف قد يكون بمثابة حماية خمسة أفدنة أو أكثر من الغابات الاستوائية. |
Hep birlikte, tedarik zincirimiz, ortaklarımız aracılığıyla 35 milyon hektarlık ormanlık alanın belgelendirilmesini sağladık. | TED | الآن مجتمعين، من خلال سلسلة مواردنا، مع شركائنا، استطعنا أن نصدّق على 35 مليون هكتار من الغابات. |
5.5 milyon hektarlık bir alanı sadece birkaç ay içinde kaybettik. | TED | لقد فقدنا 5.5 مليون هكتار في غضون بضعة أشهر قليلة. |
Çiftlikteyken yarım hektarlık mısır tarlasını kar tanesi şeklinde bir labirente çevirdiğim olmuştu. | Open Subtitles | تعرفين,في المزرعة مرة قمت بتحويل مساحة آكر من الذرة الى متاهة بشكل رقاقة ثلج |
Dan Rather: Dünya Ticaret Merkezine 11 Eylül'de yapılan saldırıdan beri birçok insan New York şehir merkezine 6.5 hektarlık mezarlığı görmeye ve hürmetlerini göstermek için akın ettiler. | TED | دان راذر: منذ هجوم الحادي عشر من سبتمبر على مركز التجارة العالمي، توافد العديد من الأشخاص إلى وسط مدينة نيويورك لرؤية و تقديم العزاء لمقبرة تبلغ مساحتها 16 فدان |
11.000 hektarlık bir araziyi idare etmek çok zor bir iş. | Open Subtitles | ادرارة 28000 فدان من المزارع لهو أمر كبير |
11.000 hektarlık bir araziyi idare etmek çok zor bir iş. | Open Subtitles | ادرارة 28000 فدان من المزارع لهو أمر كبير |
Aynı zamanda 2000 hektarlık bir sığır çiftliği ve dünyanın en büyük antika altıpatlar koleksiyonu var. | Open Subtitles | إنه يملك أيضاً 5000 فدان من مزرعه للماشيه و أكبر مجموعه في العالم من التحف الرمايه السته |
Hızını arttıran rüzgar, alevlerin bir saatte 260 hektarlık alanın yok olmasına yol açıyor. | Open Subtitles | وهذا ما يزيد الأمور صعوبة والرياح الشديدة تزيد من إنتشار الحريق بسرعة تزيد عن 250 فدان في الساعة |
Bunlardan biri yaklaşık 500 hektarlık bir alanda. Üstelik bu yazlık evleri. | Open Subtitles | احدهم يأخذ مساحه 50 الاف فدان وهذا منزل الصيفيه |
Ormanın yaklaşık 200 bin hektarlık bölümü ile ilgileniyoruz. | TED | اهتممنا بما يقرب من مائتين ألف هكتار من الغابات الاستوائية. |
500 hektarlık harika bir arazi. Neden sattığını merak ediyorum. | Open Subtitles | مائة واثنا عشرة هكتار من افضل الاراضي بالمنطقة ، اتسائل لم بيعت؟ |
Ailemin Yell bölgesinde 200 hektarlık arazisi var. | Open Subtitles | عائلتي لديها 480 هكتار من الاراضي الجيدة في مقاطعة يال |
Bay Lavits ve DTÖ'nün kereste ürünlerinde gümrük vergilerini kaldırma çabaları yüzünden 809.374 hektarlık orman yok ediliyor. | Open Subtitles | لأن بمجهوداتهم قاموا بإزالة الأشجار لقد قاموا بتدمير 2 مليون هكتار من الغابات |
Çölleşmenin, kum fırtınalarının, Gobi Çölü’nün, Ogaden’in bulunduğu bir dünyada, on beş sene önce ürettiğimiz kadar gıda üreteceğimiz bir hektarlık araziyi bulmak gitgide zorlaşıyor. | TED | ومع التصحر والعواصف الرملية ، وصحراء غوبي ، وأوغادين ، سوف نواجه صعوبة فى زيادة هكتار واحد لانتاج الكثير من السكاريات مثلما حدث فى ال 15 سنة الفائتة |
Yağ veya protein üretmek için 100 hektarlık bir alan yerine bu tankların içinde hektar başına 10 ile 100 kat arasında daha fazla verimlilikle üretim yapılabilir. | TED | بدلا من امتلاك 100 هكتار لصنع زيوت أو لصنع بروتينات، يمكنك صنعها في هذه الأوعية مضاعفا الإنتاجية 10 أو 100 مرة لكل هكتار. |
Daha da önemlisi 2000 hektarlık verimli araziyi size vermeye hazır çiftçilik için huzur içinde. | Open Subtitles | اكثر من ذلك فهو موافق على وهب خمسة آلاف آكر من الارض الخصبة للزراعة |
Senin yaşındayken, 20 hektarlık araziyi biçerdöverle sürerdim. | Open Subtitles | عندما كنت في مثل سنك كنت اقود حاصودة ما يزيد على 50 فدانا من الأراضي الزراعية |
Şu 6,5 hektarlık alanın hepsi. | Open Subtitles | حسنا ، ممتلكاتي على مساحة ستة عشر فداناً |