Şehrin çok kalabalık bir bölgesinin hemen altında futbol sahası kadar kullanılmayan bir alan ve sizi neredeyse arkeolojik kazıdaki Indiana Jones gibi hissettirir ve tüm detaylar hâlâ orada. | TED | إنها أرض متخلى عنها بمساحة ملعب كرة قدم تقع مباشرة تحت منطقة مزدحمة من المدينة، ستشعر تقريبا وكأنك إنديانا جونز في مهمة حفر أثري، وأن كل التفاصيل لم تبرح مكانها. |
Kaliforniya kıyısının açıklarında, derin, karanlık bir kanyonda, tüm sörfçülerin hemen altında gezinen ilk biyofloresan şişen köpek balığını bulduk. | TED | في واد عميق، ومظلم قبالة سواحل كاليفورنيا، وجدنا أول قرش منتفخ يملك خاصية التوهج الحيوي، مباشرة تحت جميع ممارسي الركمجة. |
Bulgulardan aldığımız izlenimlere göre Mars'ın kutup takkelerinin hemen altında bugün hâlâ tonlarca su buzu bulunuyor olabilir. | Open Subtitles | وتشير الأدله أنه لا يزال حتى اليوم ربما تقع أطنان من الماء الجليدي مباشرة تحت الغطاء القطبى للمريخ |
hemen altında olmazsan bir işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى أن تكون تحتها مباشرة لكى يعمل هذا الشيء |
- Ama hemen altında Bree'yi gördüm. | Open Subtitles | من ثم تحتها مباشرة عثرت على "بري"! |
Evet, ismi hemen altında yazıyor. | Open Subtitles | -أجل، الإسم تحتها مباشرة . |
Yani yüzeyin hemen altında akarım. | Open Subtitles | الّلائي تدخلان مباشرة تحت اللحن الرئيسي. |
- Orayı ilk kim kaparsa yarınki gazete manşetinin hemen altında o yer alacak. | Open Subtitles | اولاً من سيحصل على المدفوعات الأكبر ؟ مباشرة تحت العنوان في صحيفة الغد |
Buraya gel! Hamlacın hemen altında bir bomba var. | Open Subtitles | القنبلة كانت مزروعة مباشرة تحت أنفك |
Suitin hemen altında, iç duvarda. - Gidin. | Open Subtitles | مباشرة تحت الغرفة - اذهب - |